Ağustos 2024 İsmail Ömer Albayrak A- A+
A- A+

Yasin Suresi “Habib-i Neccâr Kıssası’nın” İncelenmesi

Rahman ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla

Yasin suresi 13 ile 29. ayetlerini inşallah ele almaya çalışacağız.

Kendilerine üç peygamber birden gönderilmesine rağmen inkârcılıkta direnen, üstelik onlara iman eden kişiyi horlayan –hatta muhtemelen onu hunharca öldüren–bu yüzden de feci bir ilâhî cezaya çarptırılan bir belde halkının durumu, Hz. Muhammed’in peygamberliğini reddetmekte ısrar eden ve ona inananları ağır baskılara maruz bırakan ve kendisini de öldürmeyi düşünen Mekke müşriklerinin gözleri önüne bir ibret levhası olarak konmaktadır. Ayetlerdeki şahısların ismi net olarak zikredilmemekle birlikte ayetin iniş sebebinden anlaşıldığı üzere elçilere destek olan bu kişinin şehir halkı tarafından öldürüldüğü, onun imanı sayesinde cennete girdiği, kendisine kötülük eden şehir halkının ise bir sayha ile helak edildiği anlatılmaktadır.

Kur’an-ı Kerîm’de ve sahih hadislerde burada sözü edilen şehrin neresi, ahalisinin ve gönderilen elçilerin kimler olduğuna dair bilgi bulunmamaktadır. Müfessirlere göre elçilerin adları Yuhanna, Pavlus, Simun Petrus. Gönderildikleri şehir ise Antakya yani bugünkü Hatay şehridir. Bu yerleşim yerine önce iki tebliğci gelmiş, ardından bunları destekleyen üçüncüsü gönderilmiştir. Ancak şehir halkı elçilere yalancı demiş, kendilerine uğursuzluk getirdiklerini ileri sürmüş, tebliğden vazgeçmedikleri takdirde işkenceyle öldürüleceklerini söylemiştir. O sırada şehrin uzak yerlerinden gelen bir kişi halkı iman etmeye teşvik ederken kendisi de iman etmiş, fakat inkârcılar tarafından şehit edilmiştir. Nihayet o yerleşim yerinin halkı korkunç bir sesle helâk edilmiştir. Bunların tevhide davetini kabul eden mümin de Habib b Mûsâ ya da Habib b İsrail isimli birisidir.

Tefsir kitaplarımızda Habib’in neccâr yani marangoz olduğu ya da ayakkabıcı olduğu söylenmiştir. Habib’in günlük kazancının yarısını ailesine ayırıp yarısını da tasadduk ettiği söylenmiştir. Cüzzam hastalığına yakalandığı için şehirden uzakta bir yerde oturup ibadetle meşgul olduğu da söylenmiştir. Davetçilere iman ettiğini açıklayıp halkı da iman etmeye çağırınca taşlanarak ya da linç edilerek ya da kesilerek öldürüldüğü de rivayet edilmiştir. Ayetlerin Rasulullah döneminde sahabeye ya da müminler anlatılması şehir halkının akıbetinden müminlerin ibret alınmasını öğütlediği içindir. Davetçilerin ve Habib’in yaşadığı sıkıntılara temas edilerek müminlerin de böyle sıkıntılarla Tevhid yolunda karşılaşabilecekleri ve bu sıkıntılara karşı sabredilmesi haber verilmekte ve tavsiye edilmektedir. Allah Teâlâ yaşanan her türlü hastalıktan, acıdan, kederden, gamdan, afetlerden, ölümlerden ibret alabilmeyi bizlere nasip eylesin. Hakkı hak bilip hakka tabi olmayı, batılı batıl bilip batıldan içtinap edebilmeyi bizlere nasip eylesin.

Velhamdülillahirabbilâlemin…

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr

Ağustos 2024

Sayı: 46