Şehirde Yaşamayı Tercih Ettim

Şehirde yaşam benim için bir tercih olmadı. Ailemiz şehirde yaşaması bizimde şehir hayatına doğmamıza vesile oldu. Çocukluk ve yetişkinlik döneminde şehir hayatının getirdikleri ve götürdükleri ile ilgili çok düşünme fırsatım olmadı. Belki de böyle bir tefekkürü bir ihtiyaç olarak hissetmedim. Çünkü eğitim almak için ne yaparız sorusunu hiç sormadık. Ulaşım problem olmadı. Sağlıktan istifade etmek her zaman ulaşılır oldu. Yetişkinlik ve ebeveynlik döneminde ise şehir hayatının nimetlerinden ne kadar istifade ettiğimizi idrak ettim. Belli ki ebeveynlerimiz bizler için zamanında kentlerinden köylerinden ayrılarak şehir hayatına uyum sağlamak zorunda kalmışlar.

Rahmetli Zeki Soyak hocam kitabında “Nimet Külfet” dengesinden bahseder. Şehir hayatının nimetleri kadar külfetleri de bulunmaktadır. Şehirler hayrın da şerrinde yoğun olarak bulunduğu mekânlardır. Bizler tarafımızı hayırdan yana seçtiğimizde birçok güzel hizmetlere muvaffak olabiliriz. Allah korusun şerden taraf olduğumuzda günah bataklığında yok olur gideriz.

Rabbim yaşadığımız şehirde bizlere birçok güzellikler nasip etti. Yaşadığımız şehirde cami merkezli bir oyun alanı bu vesile ile bugüne değin hizmet ettiğimiz hocalar, abiler, kardeşler nasip etti. Şehrimizde Allah için hizmet eden, ilim öğrenen hocalarımızı ziyaret etmeyi onlarla tanış olup onları sevmeyi nasip etti. Şehrin manevi zenginliğini keşfetmeyi ondan nasiplenmeyi nasip etti.

Tüm genç kardeşlerime yaşadıkları ya da yaşayacakları şehirlerde hayrın tarafında olmayı bu niyetle şehirlerin nimetlerinden faydalanmayı tavsiye ediyorum. Şehirlerdeki günah bataklıkları güzellikleri görmemize ve yaşamamıza perde olmasın. Rabbim yolundan, yolundan gidenlerden ayırmasın.