Müslümansan Özgürsün

İnsanoğlu yaratıldığı ilk günden itibaren bazı melekelere sahip olagelmiştir. Bunlardan birisi de özgür olma isteğidir. Özgürlük kavramı insanların inanç sistemlerine, hayat felsefelerine göre şekil alıp hayattaki yerini almıştır. İslam’ın özgürlük fıkhı, müstekbir batı’nın sınırsız özgürlük anlayışı ve Asya dinlerinin oluşturduğu kast sisteminin getirdiği özgürlük yorumları birbirlerinden tamamen farklıdır.

Cahiliye toplumunun özgürlük anlayışı ise Efendimiz’in aleyhisselam nübüvveti ile birlikte diğer kavramlarda olduğu gibi ters düz olmuştur. Erkam’ın evinde rahle-i tedristen geçenlerin özgürlük anlayışı; Allah’ın murad ettiği şekilde bir hayat yaşamak ve haramları çiğnememek iken dışarıdaki müşriklerin özgürlük anlayışı; fuhşiyata ve zulme müsaade eden fakat Allah’a inanmayı yasak eden bir özgürlük idi.

Demokrasi ve özgürlük getireceğiz bahaneleriyle Ortadoğu’ya ve diğer mazlum coğrafyalara kan, gözyaşı ve karanlıktan başka bir şey sunmayan çağdaş zalimlerin özgürlük anlayışı ile cahiliyenin özgürlük anlayışı ne kadar da birbirine benziyor. Birilerinin adı Ebu Leheb’ken birilerinin adı Johny (Coni) oluyor.

Dinimiz özgürlüğü, ahlaki ve toplumsal bazı emir ve yasaklarla çerçevelendirerek Müslümanın hayatında sistematik bir fıkıh anlayışının içine almıştır. Bu ancak Allah’a kul olmakla başarılı olunabilecek bir özgürlük anlayışıdır. Yani Müslümanın canının istediği şımarıklığı yapma hakkı yoktur ve bu özgürlük değildir.

İslam’ın özgürlük anlayışında hiçbir batıl ideolojinin tahakkümü kabul edilmeksizin kendi hükümlerini icra etmek vardır. Demokrasi adı altında yapılan ve ibadetlerin önüne yasak koyup da (Başörtü vs. yasaklar) haramlara sınırsız hareket alanı tanıyan özgürlük anlayışının çok çok üzerindedir. İslam haramlara yasak koyarken, batıl olanlar helalleri ve farzları yasaklamakta, harama serbestlik sağlamaktadır.

Tevhid ve adalet zeminindeki özgürlük ise bizim hayalini kurduğumuz özgürlüktür. Allah’ın istediklerini her zaman ve zeminde özgürce haykırabileceğimiz bir özgürlük, bizim arzuladığımız özgürlüktür. Yoksa aklımızı ve beynimizi başkalarının tahakkümü altına alan ve dini seçmeceye çevirip de sadece bazı alanlara has kılan özgürlük anlayışı, Müslümanların aleyhine olacak, zulüm ve fuhşiyattan başka bir şey getirmeyecektir.