Yüce Allah’ın Mağfiretinin Genişliği
Temmuz 2017 Gülsüm KEMİKKIRAN A- A+
A- A+

Yüce Allah’ın Mağfiretinin Genişliği

Enes bin Malik radiyallahu anh dedi ki: Rasulullah aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu işittim: “Allah Teâlâ buyurdu ki: Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden umduğun sürece işlediğin günaha aldırmadan seni bağışlarım.

Ey Âdemoğlu! Şayet günahların gökteki bulutlara kadar ulaşsa, sonra benden mağfiret (bağışlanma) dilesen seni bağışlarım.

Ey Âdemoğlu! Eğer bana yeryüzü dolusu hatalarla gelsen, sonra bana şirk koşmadan kavuşsan, sana yeryüzü dolusu kadar bağışlamamla gelirim.” 1

Bu hadis, yüce Allah’ın mağfiretinin bolluğunu açıklayan en ümit verici hadislerdendir. Hadisi şerif, günahların bağışlanmasının şu üç sebebe bağlı olarak gerçekleştiğini bildirmektedir.

Kulun bağışlanmasını sağlayan ilk sebep, bağışlanmayı ve kabul edilmesini umarak dua etmektir. Çünkü bize dua etmemiz emredilmiş ve kabul edileceği vaat edilmiştir. Nitekim dört Sünen sahibi, Numan b. Beşir’den Rasulullah aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Dua ibadetin ta kendisidir.” Rabbiniz şöyle buyurdu: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler, aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir.”2

Ancak duanın kabul edilmesi için bir takım şartların yerine getirilmesi gerekir. En önemli şartlarından biri, kalp huzuru ve duanın kabul edileceğini Allah Teâlâ’dan ummaktır. Bu konuda Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurur: “Kabul edileceğine kesin olarak inanarak Allah’a dua edin. Çünkü Allah, gafletle ve umursamadan yapılan duayı kabul etmez.”3 Yine bir kimsenin dua ederken, “Allah’ım! Dilersen beni affet!” demesi Rasulullah aleyhisselam tarafından yasaklanmıştır.4

Bir de duanın kabul edilmesi için acele edilmesi ve icabetin gecikmesinden dolayı duayı terk etmek yasaklanmıştır. Zira Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurdu: “Acele etmediği müddetçe, her birinizin duasına Allah icabet eder. Ancak şöyle diyerek acele eden var: Ben Rabbime dua ettim de kabul etmedi.”5 Bunun yanında bir kimsenin, rızkının helal veya haram oluşuna aldırmaması, duanın kabulünü engelleyen bir faktördür. Rasulullah aleyhisselam’ın şöyle bir hadisi vardır: “Kişi ellerini göğe uzatarak ‘Rabbim, Rabbim!’ der. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır. O haramla beslenmiştir. Böyle birisinin duası nasıl kabul edilir?”6

Kulun bağışlanmasını sağlayan ikinci sebep istiğfardır. Yani mağfiret/bağışlanma talep etmektir. Bir kimsenin ‘estağfurullah’ demesinin anlamı şudur: “Allah’tan beni bağışlamasını istiyorum.” “Allah’ım! Beni bağışla!” demiş gibidir. Bu ise dua hükmündedir. Allah dilerse icabet eder ve sahibini bağışlar. Ama tam olarak yapılan istiğfar kişinin bağışlanmasını gerekli kılar. Tam istiğfar ise günahta ısrar etmemekle ve günah işlememek için nefsiyle mücadele etmekle gerçekleşir. Allah Teâlâ böyle yapanları metheder ve onlara bağışlanma vaat eder.

Kulun bağışlanmasını sağlayan üçüncü sebep ise tevhiddir. Bu bağışlanmayı sağlayan en büyük sebeptir. Şirk işlemek suretiyle tevhidi bozan kimse mağfireti kaybetmiştir. Allah Teâlâ, şirk koşarak ölen kimseyi bağışlamayacağını yüce kitabında şöyle haber veriyor: “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalanları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.”7

Tevhid inancına sahip, Allah’a şirk koşmayan bir kimse, yeryüzünü dolduracak miktarda günahlarla Allah’ın huzuruna gelmiş olsa, Allah Teâlâ onu yeryüzü dolusunca mağfiretle karşılar. Ancak bu bağışlama Allah Teâlâ’nın irade ve dilemesine bağlıdır. Dilerse bağışlar, dilerse yaptıklarından dolayı hesaba çeker. Ancak bu kimse ebedi olarak cehennemde kalmaz. Nihayetinde cennete girer.

Özetle, bir kimse günahının çokluğuna bakmamalıdır. Şayet Allah’a şirk koşmayan, muvahhid bir kimse; kabul olacağına inanarak Allah’a dua edip mağfiret dilerse, günahlarda ısrar etmezse ve nefsiyle mücadele ederse Allah Teâlâ’nın, o kimseye mağfiret edeceği umulur.

Kendisinden başka ilah bulunmayan, Hayy ve Kayyum olan Allah’tan bağışlanma diler ve O’na tevbe ederiz.

 

Dipnot

1 Tirmizi, Daavat, 98

2 Ebu Davud, Salât, 358

3 Tirmizi, Daavat, 66

4 Müslim, Zikir, 7

5 Buhari, Daavat, 22

6 Müslim, Zekât, 65

7 Nisa, 4/48

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr

Temmuz 2017

Sayı: 54