Temmuz 2016 Türkan UÇAR A- A+
A- A+

Neml Sûresi

Mushaf’taki sıralamada 27. iniş sırasına göre 48. suredir. Şuarâ suresinden sonra, Kasas suresinden önce Mekke’de inmiştir. Sure adını 18. ayette geçen ve ‘karınca’ anlamına gelen neml kelimesinden almıştır. Ayrıca, içinde Süleyman aleyhisselam’ın kıssası anlatıldığı için ‘Süleyman suresi’ ve 20. ayette hüdhüd adlı kuştan söz edildiği için ‘Hüdhüd suresi’ adlarıyla da anılmıştır.

Neml suresi, Allah’ın birliği, peygamberlik ve öldükten sonra dirilmek gibi, İslam’ın inanç esaslarını anlatmaya önem veren, Mekke’de inmiş surelerden biridir. Bu sure, arka arkaya inmiş ve Kur’an’da peş peşe tertip edilmiş olan üç sureden biridir. Bunlar, Şuarâ, Neml ve Kasas sureleridir. Geçmiş milletlerin kıssalarını anlatmak suretiyle ibret ve öğüt verme hususunda hemen hemen aynı yolu takip eder. Bu sure, Davud aleyhisselam ile oğlu Süleyman aleyhisselam’ın kıssalarından, Allah’ın onlara lütfettiği yüce nimetleri ve sadece onlara verilmiş olan peygamberlik ile geniş mülk üzerinde hükümdarlık gibi büyük ihsanlardan geniş bir şekilde bahseder. Sonra da Süleyman aleyhisselam’ın Sebe melikesi Belkıs ile olan kıssasını anlatır.

 

Bu kıssada makam ve saltanat sahipleri ile devlet büyükleri ve hükümdarlar için önemli bir hedef gösterilmiştir. Meselâ Süleyman aleyhisselam, insanları Allah’a davet etmek için hükümdarlığı bir vasıta olarak kullanmıştır. Allah’a çağırmadık ne bir zalim hükümdar ne de bir kâfir kral bırakmıştır. Belkıs ile olan durumu da böyledir. Onun daveti neticesinde Belkıs puta tapmayı bırakmış ve ordusuyla birlikte Allah’ın davetini kabul edip Müslüman olarak ve boyun eğerek ona gelmiştir.1

“Ahirete inanmayanların yaptıkları işleri kendilerine güzel göstermişizdir; bu yüzden körü körüne bocalarlar.” (Neml, 4)

Suremizin ilk bölümlerinde iki tip insan karşılaştırılır. Allah’ı razı etmek için uğraşan insan, Allah’tan ve kendi beninden uzaklaşan insan. Rabbimiz örneklerle önümüzü görmemiz için sürekli yaşanmış olaylardan ibret almamızı ister. Nankör insan ise her gün mucizelerin içinde, kendinden ve Rabbinden bihaber mucizelerden ve kendinden geçer. Allah’ın kudretini tanımayan, bilmeyen insan başka kudretleri kudret sanır, öyle bir vehme kapılır. Bu durum mezara kadar böylece devam eder gider.

Hz. Süleyman aleyhisselam, Rabbimizin kendisine çok büyük mülk ve saltanat verdiği bir peygamberdir. Peygamber Efendimiz aleyhisselam karşısında inkâr ve inatlarını sürdüren Mekke müşriklerinin hayal bile edemeyecekleri ekonomik ve siyasal imkân verilmişti Süleyman aleyhisselam’a. Ama O, Allah’a karşı kulluğunun bilincinde olduğu için sahip olduklarının tümünün kendisine Allah tarafından lütfedildiğinin farkında olduğundan, Rabbine tam ve mükemmel bir teslimiyetle tüm imkân ve fırsatlarını O’na kullukta kullanan bir peygamberdi. Böylece, sahip olduklarıyla böbürlenip Allah’a imana ve peygambere teslimiyete yönelmeyen Mekke müstekbirlerine ve kıyamete kadar gelecek şımarık ekonomik ve siyasal güç sahiplerine bir kulluk örneği sunulmaktadır.2

 

Mü’minle kâfirin farkı burada kendini gösterir. Mü’min güzelliği, iyiliği, hayrı kendinden değil Rabbinden bilir. Zafiyet ve acziyet kendindendir. Kâfir ise ben çalıştım, kendim kazandım, benim karşımda kimse duramaz tavrıyla hareket eder. Süleyman aleyhisselam’ı Süleyman yapan ne malı ne atları ne hizmetinde çalışan cinlerdi. Onu Süleyman yapan, sahip olduklarını Allah’tan bilmesini sağlayan kulluğuydu. O, Allah’ın kuluydu. İşte kul olan herkes Rabbinin rızasını kazanır. Zengin olan kişi, karıncayı bile ezmeyen engin gönüllü kişidir. “Nihayet karınca vadisine geldiklerinde bir dişi karınca: Ey karıncalar, yuvalarınıza girin, aman Süleyman ve askerleri farkında olmayarak sizi ezmesinler dedi. Süleyman, karıncanın sözüne hafifçe güldü ve şöyle dedi: Rabbim, bana ve anne babama lütfettiğin nimete şükretmemi, razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.” (Neml, 18-19) ayetlerinde Süleyman aleyhisselam’ın acziyeti ve yönelişi gözler önüne serilir.

 

Tabii ki Sebe melikesini de unutmayalım; cinsiyetin, malın, siyasi gücün Allah karşısında hiçliğini ortaya koymuş, mü’minlere örnek olmuş bir şahsiyet. Belkıs’ı Belkıs yapan nedir? Onu tarihe geçiren hükmü altında yaşayan insanlar mı, malları mı, mevki, makamı mıdır? Allah’a teslim ol ‘kurtul’u öğretti bize Sebe melikesi.

 

“Kim iyilikle (Allah’ın huzuruna) gelirse ona daha iyisi verilir ve onlar o günün korkusundan emin kalırlar. Kim de kötülükle gelirse onlar yüzükoyun cehenneme atılırlar. (Ve onlara:) Siz ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz denir.” (Neml, 89-90) Ahiretin gündeme gelmesi haram ve helâli, iyi ve kötüyü, günah ve sevabı, hak ve bâtılı gündeme getirir. Ahireti gündeminden çıkaran insan, Rabbini gündeminden çıkaran insandır. Biz eleştirdiklerimizin neresindeyiz kardeşlerim?

 

20- (Süleyman) Kuşları teftiş etti (İçlerinde Hüdhüd’ü bulamadı) Dedi ki: Neden Hüdhüd’ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?

21- Ona çetin bir azap edeceğim ya da onu keseceğim. Yahut da bana (mazeretini belirten) açık bir delil getirecek.

22- Çok geçmeden (Hüdhüd) geldi. Ben dedi, senin görmediğin bir şey gördüm ve Sebe’den sana gerçek bir haber getirdim.

23- Ben onlara hükümdarlık eden bir kadın buldum, kendisine (kralların muhtaç olduğu) her şey verilmiş ve büyük bir tahtı var.

24- Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm, şeytan onlara işlerini süslemiş de onları doğru yoldan çevirmiş, bu yüzden yola gelemiyorlar.

 

Hz. Süleyman, Hüdhüd’ün bu sözlerini onun kaybolmasına bir mazeret olarak kabul etmiştir. Zira o, yeryüzünde kendisinden başka bir hükümdar bulunduğunu bilmiyor ayrıca Allah yolunda cihad etmeyi de çok seviyordu. Hüdhüd’ün, Sebe ülkesinde Allah’ı bırakıp güneşe tapan bir kavmin bulunduğunu, bu kavmin hükümdarının da bir kadın olduğunu haber vermesi, Hz. Süleyman’ın cihad etmesine ve orayı kendi ülkesine bağlamasına bir zemin hazırlamıştı. Bu sebeple bu olay, Hz. Süleyman için büyük bir olaydı ve bunun haber verilmesi de Hüdhüd’ün affedilmesi için yeterli bir sebepti. Hüdhüd’ün örnekliğinde insana adeta şöyle seslenilir: İslami çalışmalara geç kalmayın kalıyorsanız da, daha hayırlı bir iş için geç kalmış olun.

 

Sure’nin son bölümünde ise, Kur’an’ın ve Peygamber’in insanları kendisine çağırdığı tevhid inancı en net ve açık ifadelerle bir daha tekrarlanıyor. Bunu kabul etmelerinin insanların kendi menfaatlerine olacağı, reddetmelerinin de sonunda kendi aleyhlerine çıkacağı vurgulanıyor. Tevhidi kabul edip kurtuluşa ermenin dışında insanların başka seçeneklerinin olmadığı net bir biçimde ortaya konularak şöyle deniliyor; Değilse siz bilirsiniz, bir gün Allah’ın reddedemeyeceğiniz cinsten ayetleriyle karşı karşıya gelince, kıyamet günü gelip çatınca artık dönüş için, tevbe için hiçbir şansınız kalmayacaktır. Gelin o gün gelip de iş işten geçmeden kendi menfaatinize bu gerçeği kabul edin.

 

“(Süleyman) Dedi ki: ‘Rabbim, bana ve anama babama lütfettiğin nimete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına sok.”

 

KAYNAKLAR

1-Muhammed Ali es-Sabuni, Safvetü’t Tefasir

2-Ali Küçük, Besairü’l Kur’an

Editöre:

 

  1. 1 ve2 numaralı dipnotları kaynakçada detayları ile belirtelim. Mesela; “Ali Küçük, Besairü’l Kur’an, 7. Cilt, s. 95” gibi.
  2. Bütün yazılardaki “mümin” kelimesini “mü’min” şeklinde düzeltelim. Böylece İlkadım ve Genç Adam’daki aynı kelimenin kullanımı ile uygunluk göstermiş, birlik sağlanmış olur.
  3. Parantez içine sıkıştırılan (as), (sav), (sas) ve (ra) gibi ifadeleri bütün yazılarda parantezden çıkarıp açık şekilde yazalım. aleyhisselam, sallallahu aleyhi ve sellem, radiyallahu anh, rahmetullahi aleyh, radiyallahu anha… gibi.
  4. Ayet ve hadisleri, alıntı cümleleri çift tırnak içinde yazıyoruz. Ayetler kalın, hadisler ise kalın ve italik şekilde yazılarak vurgulanıyor. Aynısını İlkadım ve Genç Adam’da da yapıyoruz.
  5. 2, 3 ve 4. notlara Ekim 2016 sayısından itibaren dikkat etmeye başlayalım. Bu sayıya ait yazılardaki düzenlemeleri yapıyorum inşallah.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr

Temmuz 2016

Sayı: 50