Nisan 2024 Türkan UÇAR A- A+
A- A+

Mücadele Suresi

x

Allah’ın rahmeti, selamı, merhameti tüm inananların üzerine olsun. Allah’ın affı ve bağışlaması olmasa bizler ne yapardık? Rabbimiz bizlere tövbe yollarını göstermiş Kuran-ı Mübin’de. Yeter ki ikrar edelim günahımızı, hatalarımızı; yeter ki güzel dönüşler yaşayalım.

Bu sayımızda Mücadele Suresine bir yolculuk gerçekleştireceğiz. Rabbimiz, bu yolculukta iyiyi, doğruyu, güzeli bizlere ilham etsin…Kur’an-ı Kerim, insanı mutlak iyiye ve güzele götürür tek şartı iyi niyetle ona yaklaşmaktır. Sapkınların ve şaşkınların bu kitaptan nasibi olmayacaktır. Rabbimiz niyetimizi rızası doğrultusunda sağlam kılsın.

Mushaf’taki sıralamada elli sekizinci, iniş sırasına göre yüz beşinci suredir. Münafikûn suresinden sonra, Hucurât suresinden önce Medine'de nazil olmuştur. Suremizin "Mücadele" veya "Mücâdile" şeklinde iki okunuşu vardır. Birin­cisi, "tartışma yapmak, çekişmek" demektir; ikincisi ise "tartışan kadın" manasına gelir. Sure bu adı ilk ayetinde geçen ve aynı kökten türetilmiş olan fiilden al­mıştır.

‘’ Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir, bilendir. “

Mücadele Suresi’nin konusu ,Diyanet Tefsiri Kuran Yoluna göre şu şekildedir: “cahiliye döneminde kadın açısından büyük haksızlıklara yol açan bir boşa­ma türü olan "zıhar"ın yanlış bir telakkiye dayandığı ortaya konmakta; gizli görüş­me ve topluluk içinde birkaç kişinin baş başa verip fısıltıyla konuşması, selâmla­ma, toplantılarda uyulması gereken nezaket kuralları ve Resûlullah'la özel görüş­melerin belirli adap çerçevesinde yürütülmesi konularında uyarılar yapılmakta; münafıkların bazı karakteristik özelliklerine değinilmekte, müminlerin -en yakın­ları bile olsalar- Allah ve Resulüne düşmanlık edenlerle ilişkilerinde daha dikkat­li davranmaları istenmektedir.“

Bu ayetlerde, cahiliye dönemi âdetine göre eşlerin, tekrar birleşmeleri­ne imkân vermeyecek biçimde ayrılmaları sonucunu doğuran ve kadına zarar ve­ren bir boşuma türü olan zıhar uygulaması ayetlerin inmesinden kısa bir süre ön­ce meydana gelen bir olayla ilintilendirilerek yerilmiş ve bu konuda yeni bir dü­zenleme getirilmiştir. Bir erkek karısından kesin olarak ayrılmak istediği zaman ona "Sen bana anamın sırtı gibisin" der ve artık karısı ona yasak sayılırdı. İşte bu sözde, annesinin mahrem bir yerini belirtmek üzere "sırt" anlamına gelen "zahr" kelimesi kullanıldığından, hukukî sonucu olan bu işleme de belirtilen kelimeden türetilerek "zıhar, zıhar yapma" deniyordu. Cahiliye toplumunda erkekle karısı ve­ya onun akrabaları arasında bir husumet ortaya çıktığında zıhar yeminine baş vu­rulurdu, bu o topluma özgü yemin türlerinden biriydi. (1)

İslam Dini, kadını özellikle koruma altına alır. Kadının bir meta olarak kullanıldığı o dönemde ve her dönemde; kadın adeta Rabbimiz tarafından savunulur. Allah, zayıf ve mustazaf durumda olan herkesin yardımcısıdır. Yeter ki o kişi, gereği gibi rabbine yönelsin. Allah’tan yardım dilesin. Bu ayetin nüzulüne vesile olan kadın da tam bunu yapmıştı? Ne yapmıştı? Allah’tan, mağduriyetinin giderilmesi için yardım dilenmişti. Allah da o kadının sözünü işitti ve duasına icabet etti. Hep öyle değil midir? Bizler ,şahdamarımızdan daha yakın olan bir yaratıcıya iman ettik, Ondan isteriz, Ona sığınırız, Ona şikayet ederiz…Allah’ın güzel kulları olan alimler, yapılan hiçbir duanın karşılıksız olmadığını muhakkak o kula cevap verileceğini ifade ederler. Dünyada veya ahirette, yakın zamanda veya uzak zamanda, umudumuzun bittiği anda veya umutlu olan anlarımızda ama mutlaka…İnancını kaybetmeyen insanın duası kabul olur. Hatta biz yaptığımız duayı unuturuz da Rabbimiz onu bize yine de ikram eder…Cahillikle yaptığımız dualardan, haddimizi aşmaktan, usulüne uygun yapılmayan dualardan Allah’a sığınalım. Olsun diye gece –gündüz yalvarıp yakardığımız duaların konuları imtihanlarımız olmasın.

Suremizde adab-ı muaşeret konularından biri olan gizli görüş­me ve topluluk içinde birkaç kişinin baş başa verip fısıltıyla konuşması eleştirilir. Dinimiz kişisel hak ve hukuka çok önem verir. Herkes değerlidir. Kimsenin kimseyi ezmesi, küçük görmesi, aşağılaması, incitmesi hoş görülmez. Gizli görüşmenin konusu, insanın saygınlığını korumaksa insana yardım ve merhametse iyilik ve takvaysa yardımlaşmaysa bu görüşme desteklenir. Tersi durumda kimse, kimseye ezdirilmez. İnsanın şahsiyeti, izzeti koruma altına alınır rabbimiz tarafından. Fısıltı halinde yapılan bir konuşma da kimi zaman tehlike arz eder. Kimseyi toplumda zan altında bırakmaya hakkımız yok. Yaptığımız her yanlışta fıtratımız yara alır, tövbe etmedikçe can çekişir, bize yalvarır yakarır biz duymayız onun yakarışlarını…vicdanı körelen bir insan artık yaşayan bir ölüdür. Görenler onu yaşıyor zanneder ama onun her gün bir uzvu gider. Kulağı vardır hakkı işitmez, gözleri vardır hakkı görmez, aklını kullanamaz Allah da o kişiye pisliği boca eder…

Mücadele Suresi’nde adabı muaşeret konularından selamlama ve toplantılarda uyulması gereken nezaket kuralları ve Resûlullah'la özel görüş­melerin belirli adap çerçevesinde yürütülmesi konularında da uyarılar yapılmaktadır. Konuyla ilgili ayetlerimiz: “Ey iman edenler! Size, bulunduğunuz toplantılarda "Yer açın" dendiğinde yer açın ki Allah da size genişlik versin. "Davranıp kalkın" dendiğinde de kalkın ki Allah içiniz­den (gerçekten) iman etmiş olanları ve ilim verilenleri yüksek derecelere çı­karsın. Yapıp ettiklerinizden Allah tamamen haberdardır. Ey iman eden­ler! Peygamberle özel görüşme yapmak istediğiniz zaman, bu görüşmeniz­den önce bir sadaka verin. Sizin için en iyi ve en nezih davranış budur. Şayet bulamazsanız bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. Özel görüşme yapmadan önce sadaka verecek olmanızdan dolayı endişeye mi kapıldınız? Madem bunu yapmadınız ve Allah da sizi bağışladı, o halde namazı özenle kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah yapıp ettikle­rinizden tamamen haberdardır.11-12-13“

Peygamber Efendimizle özel görüşmek isteyenlerin sayısı artınca Rabbimiz kimsenin mağdur olmaması için birtakım kurallar getirmiştir. Bu kurallar insanın yararınadır. İnsanın değerinden dolayı getirilen kaide ve ikazlardır. Allah kuluna zül-met-mez…kul, kula zulmeder. O da cahilliğinden ve acemiliğinden, bencilliğindendir.

Suremizin son ayetine geldiğimiz zaman bize bir ölçü verir Rabbimiz. Bu ölçü insanın menfaatinedir. Allah’tan verilen her bir ölçü Onun rahmetinin tecellisidir. İnsan içindir, diğer ayetlerde de olduğu gibi. Anlayana, anlamak isteyene hikmetle yüklüdür.

“ Allah'a ve ahiret günü­ne iman eden bir topluluğun -babaları, oğulları, kardeşleri yahut diğer akra­baları da olsa- Allah'a ve Peygamberine düşmanlık eden kimselere sevgiyle bağlandıklarını göremezsin. İşte Allah bunların kalplerine iman nakşetmiş ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir. Onları -orada ebedî kalmak üze­re- altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştirecektir. Allah onlardan ra­zı olmuştur, onlar da Ondan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'tan yanadır­lar; iyi bilinmeli ki kurtuluşa erecek olanlar da Allah'tan yana olanlardır!22.ayet “

Allah’u Ekber kebira…Rabbim, öfkemiz de sevgimiz de muhabbetimiz de kinimiz de nefretimiz de mesafemiz de ünsiyetimiz de uzaklığımız da yakınlığımız da senin rızan için…biz aciz kullar senin merhametine ve affına muhtacız. Bizi sensiz bırakma, bizi bize bırakma, bizi insanların insafına bırakma. Sev dediğini sevdir, sevme dediğini sevdirtme Allah’ım! Sen bizim Mevla’mızsın. Senden dileğimiz, katından bir ruh ile desteklenmek…Kurtuluşa ermenin yolu senin rızandan geçer. Rabbim razı ol bizlerden, razı ol, razı ol, razı ol…Senden razı olmayanın yolu hüsrandır…Hasara uğramaktan, olandan şikâyet edip durmaktan, nimete kör olmaktan, nimetin kaynağının sen olduğunu unutmaktan sana sığınırız…bizleri hayır yollarına ulaştır, razı olduğun amelleri sevimli kıl ki onlar bizim kurtuluş vesilemiz olsun…elhamdülillahı rabbil alemin…VESSELAM…

 

Kaynakça:

1-Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, Prof. Dr. Sabrettin Gümüş, Kur’an Yolu: V/194.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr

Nisan 2024

Sayı: 81