AİLEDE KADININ ROLÜ
Ekim 2019 Gülsüm KEMİKKIRAN A- A+
A- A+

AİLEDE KADININ ROLÜ

İslam’da evlilik erkekle kadın arasındaki kutsal bir sözleşmedir. Birbirlerini severek, birbirlerine saygı duyarak, tüm sıkıntıları birlikte yüklenerek devam edecek uzun bir ortak hayata bu vesileyle başlarlar. Erkek ve kadın birbirleriyle huzura kavuşur. Allah’ın iki Müslüman eş arasında meydana getirdiği kuvvetli ve Rabbani bir bağdır. Böylece eşler sevgi, saygı, karşılıklı anlayış ve yardımlaşma duygularıyla ailesini kurarlar.

İslam, kadına büyük değer vermiş aynı zamanda önemli sorumluluklar da yüklemiştir. Çocuklarının eğitimi konusunda şuurlu bir Müslüman kadın, bu şerefli sorumluluğunun bilincinde olur. Şahsiyetli bireyler yetiştirme, onlar üzerinde etkin olma, kalplerine hakim olma, gönüllerine girme hususunda başarılı olmak için elinden geleni yapar.

Rum suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: “Size kendi cinsinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhameti var etmesi onun kudretinin alametlerindendir.” Ayette bahsedilen sevgiyi aile içinde en çok tesis edecek kişi ise kadındır. Muttaki bir Müslüman hanımefendi daima eşine karşı sevgi besler, sevgisini en güzel şekilde aktarır, eşine karşı güzel sözlerle hitap eder, eşini kıracak sözler söylemekten son derece imtina eder.

Müslim’de geçen bir rivayete göre, Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyurur: “Allah katında kıyamet günü en kötü mertebede olan insanlardan biri, hanımıyla baş başa kalıp sonra hanımının sırrını yayan erkek veya kocasıyla baş başa kalıp onun sırrını yayan kadındır.” O halde Müslüman bir kadın kocasının sırrını yaymaz. Eşi ile sorun yaşayan Müslüman kadın, sorunlarını ulu orta yerde konuşmaktan ve eşinin sırlarını anlatmaktan uzaktır.

Eşler hayatta karşılaştıkları sorunları çözmede birbirlerine muhtaçlardır. Ev idare ve işlerinde erkek, kadına yardımcı olmalı, aynı şekilde kadın da kocasının kararlarında yanı başında bulunmalı ve görüşüne ortak olmalıdır. Hz. Hatice bu duruma iyi bir örnektir.

Yine Peygamberimiz şöyle buyurur: “Geceleyin kalkıp namaz kılan, hanımını uyandırıp onun da namaz kılmasına vesile olan, kalkmazsa onun yüzüne su serpen adama Allah rahmet etsin. Geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını uyandırıp onun da namaz kılmasına vesile olan, kalkmazsa onun yüzüne su serpen kadına Allah rahmet etsin.” Hadiste de işaret edildiği gibi Müslüman bir kadın Allah’a itaat noktasında eşinin en büyük destekçisi olmalıdır. Eşinin tembel davranmasına veya gevşeklik göstermesine razı olmamalıdır.

Müslüman bir kadının Rabbine itaatten sonra hayattaki en kıymetli görevlerinden biri de eşinin gönlünü ve kalbini doldurmasıdır. Zekasıyla ve cazibesiyle eşinin kalbinin kilidini açar, gölüne taht kurar. Nitekim bu hususta Hz. Aişe’nin tavsiyelerini hadis kitaplarımızda bulabiliriz.

Sonuç olarak kadın ailenin temelini oluşturan en önemli güç kaynağıdır. Aile denilince zihinlerde erkekten önce kadın tasavvuru oluşur. Bu hususu atalarımız çok güzel özetlemiştir: “Yuvayı yapan dişi kuştur.”

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr

Ekim 2019

Sayı: 63