Nisan 2011 Selim ARMAĞAN A- A+
A- A+

TESBİH

“Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı tesbih ederler. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz, onların tesbihlerini iyi anlamazsınız. Şüphesiz O, halimdir çok bağışlayandır.” (el-İsra:44)

Ayetteki “tesbih” genel olarak zikrullahın içinde değerlendirilebilir ancak zikir ve tesbihin ortak taraflarının yanı sıra ayrı mana ve mefhumlara da işaret ederler.

Tesbih; havada veya suda hızla hareket etmek, geçip gitmek gibi anlamlara gelen “sebeha” kökündendir. Allaha ibadet için hayır işlerde koşuşturan ve şerlerden kaçan kişi bir çeşit tesbih halindedir. Namazdan sonra 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah ve 33 defa Allahuekber zikirlerini okumaya da tesbih denir. Bunların ilki subhanallah olduğu için hepsine birden de tesbih denir.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de:"… Allah katında sözlerin en sevimlisi, şüphesiz ki: Sübhânallâhi ve bihamdihi cümlesidir." Yine: "Kim her namazın peşinden otuz üç defa Allah'ı tesbih eder, otuz üç defa Allah 'a hamd eder ve otuz üç defa da Allah’ı tekbir eder ve yüze tamamlamak için de; Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerike leh, lehülmülkü ve lehülhamd ve huve ala külli şeyin kadîr, derse, hata ve günahları denizköpüğü kadar çok olsa bile bağışlanır." (Müslim)buyurmuştur.

“Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı tesbih ederler. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz, onların tesbihlerini iyi anlamazsınız. Şüphesiz O, halimdir çok bağışlayandır.” (el-İsra:44) Ayeti bize bütün âlemin bir kalp gibi aynı ritimde attığını, aynı maneviyattan beslendiğini gösterir. Bazı âlimler; yerlerin, göklerin, gecelerin, gündüzlerin,  canlısı ve cansızı ile bütün mahlûkatın Allah’ı tesbih ettiğine şu ayetleri de delil olarak gösterirler: 

  • "Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, O'nu tesbih ederler.
  • O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur,
  • Ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız…" (el-İsrâ:44)
  • “Gök gürültüsü O'na hamd ile tesbih eder,
  • Melekler de O'nun korkusundan dolayı O'nu tesbih ederler.”(er- Ra’d: 13)
  • “Görmez misin ki, göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kanat çırpıp uçan kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini?
  • Her biri kendi tesbihini ve duasını bilmiştir…” (en- Nur:  41)
  • “…Davud'la beraber tesbih etsinler diye, dağları ve kuşları buyruk altına aldık…” (el- Enbiya: 79) 
  • “Meleklerin de arşın etrafını kuşatarak, Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün…" (ez-Zümer: 75)
  • “Arşı taşıyanlar ve onun etrafındakiler, Rablerinin hamdiyle tesbih ederler…" (el- Gafir: 7)

 

Bu ayetler hem insanın hem de insan gibi irade ve ifadesi olan canlıların, Allah’ı iç dünyalarında düşündüklerini, Allah’ın verdiği akıl ve fikir çerçevesinde analizler yaptığını ve ona eksiklik yakıştıramayıp onu üstün sıfatlarla anmak istediklerini gösterir. Mümin kişinin her durumda Rabbini hatırlayıp “ …Ey Rabbimiz sen bu varlıkları boş yere yaratmadın sen sübhansın. Bizi cehennem azabından koru.” (el-Âli İmran:191) demesi kalbindeki tesbihin dilinde oluşmasıdır. Aslında bu durum kalp, dil ve bedenin ortak bir tesbihidir.

Canlılığını algılayabildiğimiz ya da algılayamadığımız cansız sanılan her şeyde, insanların fark edemedikleri bir canlılık vardır. İnanan ya da inanmayan bütün canlıların atomları ya da hücreleri yani özleri Allah’la irtibatlıdır. O’na itaat etmiştir ve O’nu tenzih ve tesbih eder durumdadır. Bu tesbih kelimenin anlamından anlaşılacağı gibi, yüce yaratıcımızın koyduğu kurallara, Sünnetullah’a uymakla olabilir. Bizim bilemeyeceğimiz fakat anlayabileceğimiz başka bir biçimde de olabilir. Zira Fussilet suresi 11. ayetinde “Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin." dedi. Her ikisi de: "İsteyerek geldik" dediler.” Ayetinde olduğu gibi Rabbimizin yerler ve göklere hitabındaki “DEDİ” ve yerler ve göklerinde cevaplarında da “DEDİLER” ifadeleri bir iletişim biçimi olarak zikredilir. Bu durum Rabbimizin meleklere hitabında da, ateşe hitabında da, nefse hitabında da…  açıkça görülür.

"Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, O'nu tesbih ederler. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiç bir şey yoktur, Ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız…" (el-İsrâ:44)

Bu tesbih anlaşılamayan fakat ritmi hissedilen bir tesbihtir. Bu ritim Davut aleyhisselamın tesbihinde dağların, taşların, kuşların tesbihinde görülür Atomun çekirdeğindeki harekette görülür, bu ritim Dünya’da, Güneş’te, Ay’da Yıldızlar’da zerreden küreye Rahman’ın koyduğu mizanda görülür. Bu tesbih her gün canlanan ağaçta, çiçekte, suda, havada görülür. Bu tesbih sübhanallahta, elhamdülillahta, Allahü ekberde, görülür. Lisanda görülür. Kalpte görülür.

Kulun kalbi Rabbi’ne bağlanınca, bütün varlıklarla ilişki kurduğunu hisseder, varlığın kalbi onunla birlikte çarpar. Aralarına sınırlar ve perdeler koyan farklılıkları ve ayrılıkları düşünmez. O zaman engeller ve perdeler ortadan kalkar.

Merhum Seyyid Kutup yerler ve göklerin tesbihi için: “Kalp bu olayı zihninde, içinde canlandırdığında, onun eşsiz bir kâinat tablosu olduğunu görecektir. Bütün taşlar ve bütün çakıllar, bütün tohumlar ve bütün yapraklar, bütün çiçekler ve bütün meyveler, bütün bitkiler ve bütün ağaçlar, bütün böcekler ve bütün sürüngenler, bütün insanlar ve bütün hayvanlar, yeryüzünde bulunan bütün canlılar. Suda yüzen bütün canlılar, havada uçan bütün canlılar, bunun yanında göğün sakinleri... Evet, bütün bu varlıklar, Allah'ı noksan sıfatlardan uzak görmekte ve yüceliği için de O'na yönelmektedirler.

Ruh arınıp, temizlendiğinde hareket halinde bulunan veya yerinde duran varlıklara kulak verdiğinde, onların bir ruh ile canlandıklarını ve Allah'ı tesbihe yöneldiklerini görecektir. Bu da ruhları yüceler âlemi ile iletişime geçmeye hazırlar. Bu varlığın sırlarından gafil insanların kavrayamadıkları gerçekleri kavrarlar. Balçığın katılığının, kalpleriyle vicdanı arasına girdiği gafiller bu evrendeki hareketli ve hareketsiz her şeyde rahat gözlenen bu coşkulu hayatı göremezler.”der.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr