Kul İçin Her Yer İbadet Mahallidir

Kıymetli Okuyucu;

İlkadım ailesi olarak öncelikle 350. sayımıza ulaşmanın mutluluğunu yaşadığımızı paylaşmak isteriz. Elhamdülillah. Adım adım 350. sayıya doğru gelirken yardımlarını, emeklerini ve ilgilerini bizlerden esirgemeyen abonelerimize, okuyucularımıza, takipçilerimize, reklam verenlerimize, gönül verenlerimize samimi ve kocaman bir teşekkürü borç biliriz. İlkadım Dergisini bugünlere getiren isimli ve isimsiz kahramanlara da müteşekkiriz. Yayın kurulu üyelerimiz, tasarım çalışanlarımız, yazarlarımız, editörlerimiz, dergi ve kitaplarımızın baskılarının yapıldığı matbaa personeli, eserlerimizi bizlere ve sizlere taşıyan nakliyeciler, kuryeler, dergi temsilcileri, aracılar… Herkes bu koca teşekkürün içinde kendine ait özel bir yere sahip. İyi ki varsınız.

***

Eylül sayımızda, Namaz sureleri olarak da anılan Kısa Surelere yoğunlaşmak istedik. Namaz sureleri ifadesini cümle içinde özellikle kullandık ki her gün namaz kılarken sürekli okuduğumuz bu kısa sureler, diğer uzun sureler gibi dilimize mesafeli değil. Her gün okuduğumuz, dilimizden düşürmediğimiz bu kısa surelerden birkaçını Eylül sayımızda gündem edindik. Gündem edindik ki dilimizden düşmeyen ayetler aklımızda da yer edinsin ve fikrimizden de düşmesin. Fikirlerimizde kalıcı olsun ki bir bilgi olmanın ötesine geçip amellere inkılâp etsin.

Ana haber bültenleri, tartışma programları, başını iyice alıp giden diziler, filmler, çizgi filmler, mobil oyunlar ve uygulamalar çağında yaşarken bu bilgi ve teknoloji asrında edilgen ve mahkûm kalmak yerine etken ve üstün roller edinmemiz gerekiyor. Rollerin meşruiyetini bilip bize uygun davranışları edinirken vahye ihtiyacımız olacak. Fikrimiz ve zikrimiz olması gereken, dilimizden düşmeyen vahiy mahsulü ayetleri bilip kavradıkça üstlendiğimiz rol ve konumların hakkını vermiş olacağız.

Namazda dilimizi Allah’ın boyasıyla boyarken selam vererek seccade başında bitirdiğimiz namazı kapıdan çıkmadan evde, çıktıktan sonra da iş yerinde ve ‘dışarı’ tabirine giren ne kadar nokta varsa oralarda ikame etmeye devam edeceğiz.

Namaz bir ibadettir ancak tek ibadet namaz değildir. Kur’an ve sünnetin uygun gördüğü, Allah’ın razı, peygamberimizin de memnun olduğu, güzel ahlak dairesinin içerisine giren her ne varsa ibadettir. Bu yüzden ibadet sadece camilerde yapılan amellerle sınırlı değildir. Allah’ı razı etmek niyetiyle yaptığımız bütün hareketler, söylediğimiz her türlü sözler, hatta jest ve mimikler birer ibadettir ve Allah katında karşılığı vardır.

Hayatın her karesini ve anını kuşatan böyle bir ibadet bilinci insanı İslam’a bir bütün olarak bakmaya götürür. Namazı selamla bitirdiğini, günlük ibadetini yerine getirdiğini düşünmek hatadır. Namaz selamla tamam olur ancak kulun ibadette olma hali daimdir. Kul nerede ise orası bir ibadet mahallidir. Böyle bir şuura sahip olan insan için uyku hali bile bir ibadet özelliği taşır. Çünkü kul vücudunu dinç ve sağlıklı tutabilmek için uyuyacak, uyandığında önceki günden hatta içinde bulunduğu geceden kalan kulluk kariyerine yeni razı olunmuş başarılar, salih ameller eklemeye devam etmenin gayretinde olacaktır. Çünkü hayat, inanmak ve inancı uğrunda mücadele etmektir. Yani ömür dediğin iman ve cihattan ibarettir.

***

Halil Demirbaş, Felak ve Nas surelerini dikkate alarak ‘İstiaze’ konulu bir yazı hazırladı. Yazısına güzel de bir başlık seçti: “Allah’a Sığınış Aksiyonel’dir!” Zeynep Varır, İhlâs suresine ismini veren kavramı “İhlâstan Hâsıl Olan İmandır” başlığı altında inceledi. Bilal Göksün ise “Maûn ve Kafirûn Surelerinden Ne Anlıyorum?” sorusuna cevaplar aradı. Tahir Dağaslanı da “Şükreden Bir Kul Olmak” başlığıyla Kevser suresine yoğunlaştı. Birçok ayeti hatırlattığı yazısında Kureyş suresinden de notlar çıkardı.

***

İlkadım ailesi olarak Kurban bayramınızı tebrik eder, Rabbimizden kurbanlarımızla bizi kendisine daha da yakınlaştırmasını dileriz. Yeni eğitim öğretim yılı da ümmetin öğretmen, öğrenci ve velileri başta olmak üzere bütün fertleri için hayırlara vesile olsun.