İlkadımdan
Kıymetli okuyucu,
İmtihan dünyasındayız. Her hususta farklı farklı imtihanlardan geçiyoruz. Bazen şahsi imtihanlar bazen de kitlelerin imtihanlarıyla zaman geçiyor ve ömrümüz tamamlanıyor. Zamanın değerini bilen, hayatın anlamını da öğrenmiş oluyor. Gereksiz bilgileri çok önemliymiş, hayatımızı kurtaracakmış gibi sunan aklı evveller, zamanımızı da çeşitli hilelerle faydasız meşguliyetler üreterek çalıyorlar. Zamanımızla birlikte hayatlarımızı da çaldıklarını başka bir deyişle kasıtlarının hayatlarımız olduğunu görüyoruz! Çıkardıkları fesatlarla kardeş kavgalarına sebep oluyor, insanımızın enerjisini ve dimağını lüzumsuz hatta zararlı uğraşlarla heba etmenin planlı bir gayretini sürdürüyorlar.
Fitnenin çok farklı boyutlarıyla sınanıyoruz. Bu sınanmadan yüzümüzün akıyla çıkabilmenin ve Huzur-u İlahide sıkıntı yaşamadan sıratı geçebilmenin endişesiyle, dergimizin bu sayısını hayat hırsızlarının iç yüzlerini açıklamaya ayırdık. Müslümanlar olarak kaos zamanlarında nasıl davranalım ki Allah Celle Celaluhu bizden razı olsun . Bu zor zamanlarda sünnete sarılmanın hatta Nebevi ifadeyle yapışmanın şehid sevabı kazanmak demek olduğunu hatırlayalım. Sünnetlere böyle zamanlarda daha bir aşkla sarılmak ve birbirimizi bu hususta teşvik etmek ne büyük bir saadettir. Ölmek üzere geldiğimiz şu dünyada birbirimizi Firdevs Cennetlerine nasıl taşırızın gayretini daha bir iştiyakla yaşayalım.
Bütün bu güzelliklere ulaşmak için asli düşmanlarımız olan nefs, şeytan ve şeytanın insanlardan oluşan uşaklarını ve onların kurdukları tuzakları da tanımak gerekir. Bu tuzakları Alemlerin Rabbi biz kullarına bir ikram sadedinde Kuran’da ve Canımız Efendimiz aleyhisselatü vesselamın sünnetinde göstermiştir. Aynı karışıklıkların zuhurunda ibret almamız için sunulmuş reçeteler mesabesindeki bu sözlü ve fiili nasihatlere kulak verelim. Nasihatlerin gereğini yapalım. Alimlerimizin görüşlerini daha dikkatli bir zihinle dinleyelim.
Birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik en ufak bir sözü bile hoş görmeyelim. İbadet ikliminde yaşayarak kalplerimizi, sünnete ittiba ile ruhlarımızı güçlendirip olayları karşısında diri bir kalp ve ruhla; bunların ışığında aydınlanmış bir zihinle değerlendirelim.
Selam ve dua ile...