İlkadımdan
Kıymetli Okuyucu
Allah’ın Dinini yılmadan, usanmadan tebliğ etmek, müminin temel görevlerindendir. Nahle Savaşı’nda alınan esirlere Allah’ın Resulü sallahu aleyhi ve selem İslam’ı anlatıyordu. Dine davetten sonra dinimiz hakkında uzun uzadıya anlattı. Defalarca anlattı, anlattı. Muhatabından karşılık bulamadı.
Hz. Ömer radıyallahu anh Hakem b. Keysan’ın sessizliğine ve İslam’ı kabulünü açıklamamasına sinirlendi, öfkelendi.
Dedi ki: Ya Rasulallah! Bununla ne diye konuşup durursun? O hiçbir zaman müslüman olmaz. Müsaade et, boynunu vurayım da cehenneme gitsin, dediyse de Peygamberimiz anlatmaya devam etti.
Hakem b. Keysan sordu: İslam nedir?
Peygamberimiz: “Allah’a hiçbir şey ortak koşmaksızın ibadet etmen ve Muhammed’in de O’nun kulu ve Rasülü olduğuna şahadet getirmendir.”
Hakem b. Keysan: “Müslüman oldum.” Dedi.
Bunun üzerine Rasulullah ashabına dönerek: “Eğer ben biraz önce size uysaydım, o şimdi cehenneme gitmişti.” Buyurdu.
Tebliğde esas, yılgınlık göstermemektir, sabırdır, sebattır.
Bir ikinci nokta da ayrım göstermeksizin ulaşılabilen herkese tebliği götürmektir.
Hayber fethinde bir yahudinin koyunlarını güden köleye bile uzun uzun İslam Dini’ni anlatmış ve hidayetine vesile olmuştur.
Kâinatın Efendisi, kendilerini öldürme gayesiyle yola çıkmış olan Hz. Ömer’e, Mekke fethine kadar her türlüğü kötülüğü yapan İkrime b. Ebu Cehil’e, Hz. Hamza’yı şehid eden Vahşi’ye, onun cesedini tahrip edip ciğerini hırsla çiğneyen Ebu Süfyan’ın karısı Hint’e bile tebliğ kapısını kapatmamıştır.
Buna binaen önceki sayımızın konusunu günümüz tebliğ vasıtalarına ayırmaya çalışmıştık. Bu sayımızda ise tebliğde imanın ikinci rüknü olan Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’i ele almaya gayret edeceğiz. Başyazımızı Allah’ın Kitabı “Kuran Dilinden Rasulullah” oluşturdu. Onu takiben Allah’ın o mümtaz, özellikle yarattığı sadrını Cibil-i Emin vasıtasıyla temizlediği kulu Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e sevgi yumağı halesi örneği Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh oluşturdu. Onu daha güzel tanımamız ve Usve-i Hasene olarak özen gösteririz ümidiyle beden diline değinilmeye, elçileriyle muhaverelerine, Dar-ül Erkam ve Suffe Ehli örneklerine, diplomasisine, insan yetiştirme metoduna, ona sevginin en güzelini terennüm eden mevlitlere, naatlara yer verilmeye gayret edildi.
Yard. Doç. Dr. İlhami NALÇACIOĞLU