İlkadımdan
Kıymetli okuyucu,
Fetih, kalelerin ve ülkelerin ötesinde, gönüllerin fethidir. İnsanın Rabbini tanıması, içindeki kirleri temizlemesi, ancak O’na kulluk etmesi serapa bir fetihtir. Maddi anlamdaki fetih, ondan sonra gelir. İç temizliğini yapamayanlardan, her türlü kirden ve pastan temizlenemeyenlerden fetihler beklenilmesi düşünülemez.
Rabbe kavuşmak için hazırlık, fethin temellerindendir. Yüce Allah: “İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını kazanma uğrunda canını ve malını feda eder.” (Bakara 207.) Can ve maldaki temizlik hareketi safha safha dışa taşan maddi fethin başlangıcıdır. Sahabe “Allah, Müminlerden cennete karşılık canlarını ve mallarını satın almıştır.” (Tevbe 111) emrine uyarak infak şuuruyla Mekke’nin Fethine ulaşmıştır. Bu nedenle Başyazımızın konusu “Fethin Yolu İnfaktan Geçer” başlığı oluşturmuştur. Diğer bir kapak konusunu “Başkalarının Yaşamayı Sevdiği Kadar Ölmeyi Sevebilmek” oluşturmaktadır. Esma-i Hüsna’dan birisi de “Fettah”tır. “Fettah”: mübalağalı ismi faildir. Fetih işini çok çok yapan anlamındadır. O, hayır kapılarını açan, zorlukları kolaylaştıran, ilimle yollarını aydınlatan, zenginlik ve dünyevi işlerin kaynağı, zulme uğrayanlara yardım eden, sıkıntılarını gideren ve Hak ile batılı birbirinden ayırarak kullarının önünü açan, fethe götürendir.
“Kurban Olmadan Fetih Olmaz” başlığı ile Hz. İbrahim aleyhisselam’ın Allah’ın emrine ittibaını göstermeden ve Hz. İsmail aleyhisselam’ın babasının teklifine razı olmadan koçun gönderilmesi şeklindeki fethe ulaşmanın mümkün olmayacağını görmekteyiz. Allah ve Rasulünün getirdiği beyanlar, ancak bize fethin kapılarını açar. Bu nedenle Hudeybiye’yi anlamadan fethi anlamak mümkün değildir. Hicret olmadan fethe kavuşmak da mümkün değildir. Allah Rasulünün ilmik ilmik gönüldeki kirleri, pasları temizlemesi fethin yolunu açmıştır.
Gönüllerin, beldelerin fethi için Rabbimizden duamız:
Ya Rabb... Ancak sana kulluk ederiz.
Ya Rabb... Bizleri huzur ve itmina içerisinde kıl.
Ya Rabb... Bu dünya fanidir. Bizleri ebedi alem için hazır kıl.
Ya Rabb... Mallarını infak için biriktirenlerden eyle.
Ya Rabb... Ölümü unutanlardan uzak tut.
Ya Rabb... Bizleri kabir için hazırlıklı kıl.
Ya Rabb... Hesap gününün sahibi sensin, Sıratı bizler için âsân eyle, Cehennem azabından koru.
Ya Rabb... Bizleri salih amellerin sahibi eyle. Bir an olsun nefsimizle başbaşa bırakma. Amin.
Selam ve dua ile…
(Kapakta bulunan Kâbe fotoğrafı 1950 tarihinde çekilmiştir.)
Yard. Doç. Dr. İlhami NALÇACIOĞLU