Mart 2016 Editör A- A+
A- A+

İlkadım'dan (Sayı: 332)

Evlerimiz Çanakkale’nin Ta Kendisidir!

Kıymetli Okuyucu;

İnternette en çok tercih edilen kitap alış veriş sitelerinden birine girip de ‘Çanakkale’ şeklinde arama yaptığınızda karşınıza çıkan Çanakkale içerikli kitaplar listesinde 455 adet ürün bulunuyor.
Ne dersiniz, 250 bin şehid verdiğimiz ve şairin “Toprağı sıksan şüheda fışkıracak, şüheda” dediği vatan coğrafyasının parçalarından sadece biri olan bu cephe hakkında yazılanların sayısı sizce yeterli mi? Ya da bu yeterliliğin cevabını vermeden önce meseleyi kendi adımıza bir özeleştiri yapma fırsatına mı dönüştürmeli? Mesela 455 eserden 5 tanesi var mı evdeki kütüphanemizde? Elimizi uzattığımızda dokunabiliyor muyuz bu kitaplar aracılığıyla Çanakkale’ye? Kaç kişi 1 kitap okudu bu konu hakkında; işi biraz daha hafifletip ciddi bir makale, Çanakkale özel sayılı bir dergi diyelim veya?
Çanakkale Savaşları, kahramanları, olayları, olağanüstü halleri, Osmanlı/İslam askerinin durumu, küfrün manevraları, çıkarmaları, saldırıları, şehidler, gaziler, haçlı ölüler, imkânlar ve imkânsızlıklar, iman ve imansızlar yüzlerce kitapla anlaşılmaya çalışılsa bile yine de ‘az’.

Ne yapalım biliyor musunuz; evladımıza, öğrencilerimize, ailemize, yakınlarımıza, dost ve arkadaşlarımıza Mart ayı münasebetiyle bir Çanakkale kitabı, romanı, hikâyesi, biyografisi, anısı okutturabiliriz. Ülke genelinde yapılacak etkinliklerden biri olan Çanakkale konulu tiyatrolara gidebilir, mezkûr esnafı da götürebiliriz. Gidemeyenler yani şehrinde tiyatro imkânı bulunmayanlar, özellikle öğretmenler tiyatro kulüplerini devreye sokarak bu işi bizzat organize edebilirler. Öğretmenlerin bu işi organize etmesi aynı zamanda velilerin de konuya dâhil olması ve aileler için pratik bir çözümün bulunması demek. Hele belediyelerin konuya eğilmesi meseleyi daha da profesyonelleştirir ve işçisi, çiftçisi, esnafı, memuru, genci, emeklisiyle bütün bir ilçe veya ilin Çanakkale gündemine dâhil olmasını sağlar. Merhum Mehmed Akif Ersoy’un ‘Çanakkale Şehitlerine’ isimli şiirini ezber yahut güzel okuma yarışmaları düzenlemek de bir başka tercih.

Dernek ve vakıflar da bu konuda belediyeler kadar etkili olabileceklerini unutmasınlar. Hatta sivil toplum kurumlarının kendi eğitim veya sosyal faaliyetler komisyonları aracılığıyla hazırlayacağı proje ve çalışmaların verimi; alabildiğine laik, alabildiğine seküler ve alabildiğine liberal bir devletin eli olan resmi kurumlarca sunulacak içeriklerden kat be kat daha verimli ve kaliteli olacaktır. Hiç ama hiç unutulmamalıdır ki şairin de ifade ettiği üzere “her şeyi devletten beklemek uzunca bir kış gibi…”dir. Hayatı iman ve cihad şuuruyla kavrayıp bu çizgide faaliyetlerine devam eden dernek ve vakıflar Çanakkale’yi sahte kahramanlardan ve yorumlardan temizlemek için mutlaka gündemlerine almalı; asırlar boyunca yaşananların özde bir Hak-batıl mücadelesi olduğunu, Çanakkale’de de tarihin bu manada tekerrür ettiğini imkânları dâhilinde sonuna kadar vurgulamalıdırlar.

Çanakkale’nin anlaşılması konusunda ısrarcıyız çünkü bugün ümmet için her yer mana itibariyle bir Çanakkale’dir. “Bize her yer Çanakkale” olmuştur. ‘Tek millet’ olan küfrün karga gibi üşüştüğü yerlerden; Türkmendağı Çanakkale’dir! Haçlı Nato’nun hedefindeki Libya Çanakkale’dir! 1 milyondan fazla Müslümanın hayatını kaybettiği Irak Çanakkale’dir! Suriye Çanakkale’dir! Akdeniz Çanakkale’dir! Siyonist çizmelerin kirlettiği Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin Çanakkale’dir! Kırım Çanakkale’dir! Bosna Çanakkale’dir! Medain-i Şamil olan Çeçenistan Çanakkale’dir! Tesettür ürünleri satan yüzden fazla işyerinin kapatıldığı ve 13 bin Müslüman erkeğin devlet eliyle sakallarının kesildiği Tacikistan Çanakkale’dir! Yalnızca doğusu değil bütün Türkistan Çanakkale’dir! Hindikuş mücahitleriyle Afganistan Çanakkale’dir! Pakistan Çanakkale’dir! Mısır Çanakkale’dir! İhvan ve Hamas mensupları Çanakkale askerleridir! Kıbrıs Çanakkale’dir! Nijerya, Somali, Güney Afrika ve siyonizmin sadece kâğıt üzerinde, haritada değil resmen yani hukuken ikiye böldüğü Sudan Çanakkale’dir! Aklımıza geldiği ve gelmediği, buraya sığdığı ve sığmadığı kadarıyla geçilmeye, aşılmaya, mağlup edilmeye çalışılan ama Allah’ın izniyle direnen her yer Çanakkale’dir!

Evlerimiz Çanakkale’nin ta kendisidir! Ehl-i salib’in dünyaya meydan okuyan güya yenilmez armadası 101 yıl önce Çanakkale Boğaz’ından geçemedi. Ama Cemil Meriç’in benzetmesiyle Olimpos Dağı’nın çocuğu Churchil’in adetleri ve alışkanlıkları bugün ümmete sevimli mi sevimli gösterilerek süslenen rengârenk ‘şeyler’le evlerimizin içine kadar girdi mi? Girdi! O yüzden metrekaresi ne olursa olsun her ev bir Çanakkale; cinsiyeti ve yaşı ne olursa olsun her mü’min bir Çanakkale askeridir! Bu yüzden Çanakkale Cihadı iman ve küfür cepheleri arasında kıyamete kadar devam edecektir. Çanakkale’yi 1915’te başlatıp bitirenler ve savaşı Gelibolu’daki hesaplaşmadan ibaret görenler kaybetmeye mahkûmdur.

Maske yırtılması hala bize afetti o yüz
Medeniyet dediğin kahpe hakikat yüzsüz

Mehmed Akif Ersoy

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr