İLKADIM'DAN- Özlenen Gençlik

Kıymetli Okuyucu;

İlkadım dergimiz 392. sayısıyla bir kez daha huzurlarınızda. 400. sayımıza doğru adım adım ilerliyoruz. Allah, her bir sayfamızın hakkını verebilme derdinde olanlardan eylesin.

Her ay bir dosya, kapak konusu ve köşe yazılarımızı vesile edinerek attığımız adımlar dünyada geçirdiğimiz günlerin hakkını verebilme çabasının ürünü.

Yazdığımız ve yazmadığımız, gündeme getirip irdelediğimiz veya farkında olmadan da olsa gündeme gelmeyi hak ettiği halde gözümüzün görmediği her ne varsa amel defterimizde birer başlık halinde karşımıza çıkacak.

İnanıyoruz ki en büyük yardımcımız Allah azze ve celle. O bizim Rabbimiz. Bizlerin yüzünü kara çıkarmaması için her kelimemizi birer salih amel olarak görmesi temennisiyle hareket etmeye çalışıyoruz.

İnanıyoruz ki O, kullarına güç yetiremeyecekleri işleri yüklemez. Aynı zamanda biliyoruz ki 10 kilo taşımaya gücü yettiği halde 9 kiloya talip olanlar vebaldedir.

Her yeni sayımızda elimizden geleni ardımıza koymamaya niyetli çalışmalarla gücümüzü test etmeye uğraşıyoruz. Güç yetirebildiğimiz alanların sınırlarını imkânlarımız dâhilinde genişletmeye gayret ediyoruz.

Kendimizi tekrar etmemek adına ve iki sayısı birbirine denk olan dergi ziyandadır niyetiyle milim değerinde de olsa ilerlemek için yapmamız gerekenlerin neler olduğunu sürekli sorguluyoruz.

Bir gençlik özlüyoruz mesela. Bu yüzden bu ayki sayımızın kapak konusu Özlenen Gençlik.

“Genç, inancı ve idealleri uğrunda fedakârlık yapabilendir.” tanımında karşımıza çıkan nesli özlüyoruz.

Biz onları özlüyoruz ama onlar da bizleri özlenen, memnun oldukları büyükleri, ağabeyleri, amcaları olarak görüyorlar mı diye de merak ediyoruz.

Bu özlem ve merak her iki kesimin de kendine bir çeki düzen vermesi gerektiği, sürekli bir murakabe haliyle yaşamaya çalışması gerektiği gibi nice güzel hassasiyetleri gündeme getiriyor ve damalarımızda akanın sadece kan değil, fedakârlık ve heyecan gibi güzelim hasletler olması gerektiğini hatırlatıyor.

Özlenen Gençlik konusunun yazılarını büyükler değil, gençler yazdı. Ellerine ve emeklerine sağlık.

Mustafa Kaleli; temsil sorumluluğumuzu masaya yatırdı.

Enes Kılıçoğlu; cihad ödevimizi kaleme aldı.

Furkan Özcan; mutedil olmamız gerektiğini anlattı.

Furkan Nalçacıoğlu; iyiliği emretme ve kötülükten men etme melekemizi yokladı.

Muhammed İsmail Bozkuş; korku ve sevgi konularında nerede durduğumuzu, durmamız gerektiğini araştırdı.

Allah gençlerimizden razı olsun ve yazılarında geçen her harfi onlar için ahiret sermayesi eylesin.