İLKADIM'DAN-Ölüm En Büyük Vaizdir
Kıymetli Okuyucu;
İlkadım dergisi, bahar mevsiminin son dönemi olan Mayıs ayında, 382. sayısı ile huzurlarınızda.
Vefa kavramı son aylarda ülke gündemine girdi desek abartmış olmayız. İçinde din görevlilerinin de olduğu Vefa Sosyal Destek Grupları yardıma muhtaç, sokağa çıkma kısıtlamasından dolayı karantina günlerini evde geçiren büyüklerimize talepleri doğrultusunda ellerinden gelen yardımı yapıyor, ilgi ve yakınlığı gösteriyor.
Söz konusu ‘Vefa’ olunca mesainin din görevlilerine de düşüyor olması ayrıca üzerinde durulması gereken bir başka gündem aslında. Sağlık çalışanları kendi kurumlarında mesai düşüncesi gözetmeksizin fedakârlık üstüne fedakârlık ekleyerek görevlerini yaparken benzer bir gayreti de dışarıda, sokakta, markette, manavda, fırında vesaire yerlerde toplumun birçok kesimi gibi kendini riske ederek alkışı hak eden din görevlilerinin de içinde olduğu Vefa grupları gösteriyor.
“İnsanların en faydalısı insanlığa faydalı olandır” düsturundan hareket ediyor, meslek taassubu ve ayrımı gözetmeden karantina günlerinde sorumluluk alarak insan hayatına mal olabilen bu zor günlerin bir an önce atlatılmasında “ben de varım” diyen herkesi ve kesimi gönülden alkışlıyoruz.
Yeri gelmişken şu çağrıyı da buraya eklemekte fayda var: Bu dönemi en az hasar ve vaka ile atlatabilmek adına ellerimizi titizlikle yıkamayı ve kendimizle birlikte başkalarının da hayatını riske etmemek adına kişisel bakıma özen göstermeyi nasıl bizzat öğrenmişsek dilimiz ve kalbimizi de tevbe ile yıkayıp temizlemeyi öğrenmenin, bunu bu günlerin ardından bir ömre yayarak kalıcı bir alışkanlık haline getirmenin de tam zamanı. Temizlik ve titizlik anlayışımızı manevi alana taşıdığımız takdirde bireysel ve toplumsal kurtuluşumuzun gerçekleşeceği hepimizin bildiği ama maalesef çokça ihmal ettiği bir hakikat.
İhmal edilmemesine özen gösterilmesi gereken ve manevi temizlik unsurlarından olan vefa da bizlerden ilgi ve mesai bekliyor. Daha doğrusu bunu sonuna kadar hak ediyor. İlkadım dergisi olarak camiamızda ihlâs, emek, fedakârlık ve daha nice güzel hasletlerle anılan kardeşlerimizin hizmetlerini unutmak istemiyor, hatıralarını ve haklarında edinilen hüsn-i şehadetleri kayıt altına alarak bir nevi teşekkür ve rahmet dileklerimizi somutlaştırmaya çalışıyoruz.
Daha önce merhum Zeki Soyak hocamız, İlhami Nalçacıoğlu hocamız, Ahmet Ağmanvermez hocamız, Osman Bağcı hocamız, Ahmet Pınar abimiz için hatıra, örneklik ve hizmetlerini yaşatabilmek, yeni nesillere sunabilmek adına vefamızın bir göstergesi olarak özel dosyalar, yazıları hazırlamıştık. Mayıs sayımızda da aynısını Ankara’dan ahirete irtihal eden Yusuf Şibik abimiz için yapmak istedik.
Bu sayımızda kapak konumuzun misafiri Yusuf Şibik kardeşimizle ilgili yirmiden fazla yazı çalışması göreceksiniz. Kimi sizleri duygulandıracak, kimi ağlatacak, kimi tebessüm ettirecek türden satırlar okuyacaksınız. Kendisini tanıyanlar, kelimelerin onun hizmet anlayışını ve mütebessim dünyasını anlatmakta eksik kaldığını düşünebilirler. Adını duyup da kendisi ile tanışamamış olanlarsa hakkında yazılanlarla teselli bulacaklar ve onunla uzaktan da olsa tanışmaya çalışacaklar.
Konuyu daha fazla uzatmadan sizleri yeni sayımızla baş başa bırakıyor, Yusuf Şibik abimizle tanışmaya, hasret gidermeye davet ediyor ve tabii ki tüm geçmişlerimiz için üç İhlâs bir Fatiha istirhamında bulunuyoruz.
Allah’a emanet olun.