İLKADIM'DAN-Kıble Bilinciyle ‘Yönelmek’

Kıymetli Okuyucu;

İlkadım dergisi 388. kez huzurlarınızda olabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Bu mutluluk Allah’ın bir nimeti ve her nimet gibi şükrü gerektiriyor.

Nimetin şükrü kendi cinsindendir noktasından hareket edersek bugünleri görebilmenin karşılığı olarak yazılarımızdaki hakkı ve sabrı doğrudan ya da dolaylı olarak tavsiye eden satırları göz önüne alabiliriz.

Göz önüne alınması gereken konulardan biri de yapılan yayınların bir anlama ulaşabilmesi için karşılığının olması gerektiği. Yani bir okuyucu kitlesine ulaşabilme çabası.

Şüphesiz bir dergiyi okuyanların, ondan istifade edenlerin varlığı da nimet. Bir etkileşimin olması şart. Yazılanları okuyanlar olacak ki yazanlar anlam ifade edebilsin.

Bir yayın, takip edildiği kadar kıymetlidir. Bir ürün, alıcısı varsa var olmaya devam edebilir. İzlenmeyen bir çalışma karşılık bulamadığı gerekçesiyle varlığını devam ettiremez ve bir süre sonra faaliyetlerini noktalama kararı alabilir. Burada da takipçinin varlığının kıymetli, olmazsa olmaz şart oluşu ortaya çıkar.

Okuyucuya bir şeyler verebiliyorsanız onun için kıymetli ve var olmaya devam edersiniz. Okuyucu vakit ayırıp incelediği yazılarda kendini görmek istediği gibi kendi gelişimine katkıda bulunacak bilgiyi de görmek isteyecektir.

Kendine bir şey katmayan, okuyucunun elinden tutup onu kendi gönül dünyasında dolaştırmayan, vicdanı, aklı, güzel ahlakı, geçimi, teselliyi, çözümü, merhameti anlaşılır ve kabul edilebilir kelimelerle göz önüne seremeyen mecmualarda okurla araya mesafe girmesi kaçınılmazdır.

İlkadım, kendi tecrübesi ve matbuat camiasının yaşadıklarına kayıtsız kalmayarak her ay yenilenen dosyaları ve tevazusuyla, değerleriyle el ele vererek kendi olmaya ve kendi kalmaya devam etmeye çalışan bir çizgidedir.

***

Geçtiğimiz ay kapak gündemine aldığımız ve açıklamaya gayret ettiğimiz kavramları, bu ay yönlendirme merkezli yazılarla yeniden yorumlamak istedik.

Kalbin yönlendirilmesi konusunu “Kalplerimiz Ne Halde?” başlığıyla M. Tarık Özdoğan hazırladı.

Rauf Denizler, “İnsanın Kıymeti ve Aklın Yönlendirilmesi” başlığını attığı yazısında kapak dosyamızın ikinci meselesini kaleme aldı.

“Sözün Gücü Söyleyendedir” gibi hakiki bir ifadeyi yazısına başlık olarak seçen İbrahim Çiftçi sözdeki öze, özdeki güce vurgu yaptı.

Davranışların yönlendirilmesi üzerinde ise Metin Başbuğ durdu.

“Edinilen bilgilerle kişilerin yönlendirilmesi, diğer bir ifadeyle ilim verilirken, ilmin öncülüğünde yön ve hedef tayini yapılması da gerekmektedir.

Hayalden hakikate,

Kötüden iyiye,

Lüzumsuz olandan lüzumlu olana,

Faydasızdan faydalıya,

Geçicilikten sürekliliğe,

Rastgelelikten planlıya,

Dağınıklıktan disipline,

Toptancılıktan tedriciliğe,

Ferdiyetçilikten cemaatçiliğe,

Beceri gösterilemeyen sahadan beceri gösterilen sahaya,

Hülasa olarak bütün sahalarda: Olumsuz olandan olumlu olana yönlendirmek lazımdır.”

Yeni sayılarımızda görüşebilmek ümidiyle Allah’a emanet olun.