İLKADIM'DAN-Herkes Söylesin

Kıymetli Okuyucu;

İlkadım dergisi 387. sayısı ile tekrar aramızda, huzurlarınızda.

Müslümanlar olarak, dareyn saadeti şeklinde ifade edilen dünya ve ahiret saatine erişebilmenin sebeplerini arıyor, vesilelerine tutunuyor, bu hedefi amaç ediniyoruz.

“Derdimiz var ki dergimiz var” noktasında bir anlayışla yayınlarına devam eden İlkadım da huzurlarınıza çıkarken huzura vesile olabilmenin gayesini taşıyor.

Varılan yere eli boş gitmek olmaz terbiyesinden öğrendiğimiz üzere gözlerinizin önüne, elinizin altına, avucunuzun içine okumaya değer, istifade edilebilir, saadet vesilesi satırlar sunmak istiyoruz.

Ellerimizi açtıkça istediğimiz gönül genişliğini, yazılarımızı açtıkça bulmanızı murat ediyoruz. Sadra şifa, derde deva olabilecek cümlelerle göz nuru döktüğümüz her bir yazımızla gözlerinize ve gönüllerinize aydınlık olarak yansıyabilmenin gayretini güdüyoruz.

Yol açan değil, iz sürenlerden olarak İlkadım’ın aylık adımlarını takip eden değerli okuyucularımızla varlık amacımıza hizmet edebilmenin heyecanını yaşamak, yaşatmak istiyoruz.

Fedakârlık, heyecan, coşku, azim, sebat gibi herkes için nice güzelliklere vesile olabilecek sayısız duygu ve hisleri akıllarda ve kalplerde diri tutabilmenin sancısını çekiyoruz.

Çektiğimiz sancı ve verdiğimiz emek kadar yol alabileceğimizin bilincindeyiz. Yolun sahibi değiliz, talibiyiz. Yola yakışmayacak hallerde bulunduğumuzda affa vesile olabilecek terler dökebilmek adına bir yayın faaliyeti yürütüyoruz.

***

Ekim sayımızda, olmazsa olmaz bazı kavramları gündem edindik ve dosyamızı oluşturduk.

Prof. Dr. Mehmet Soysaldı; bir yaşam tarzı olarak ‘din’ kavramını gayet kısa bir yazı ve anlaşılabilir cümlelerle izah etmeye çalıştı.

Mehmet Şentürk; nasıl bir Allah’a inanıyoruz sorusuna cevaplar aradı, buldu ve itikadımızın sıhhati için bizlerle paylaştı.

Abdülkadir Yılmaz; Nebi, Resul ve üsve-i hasene kavramlarını birbirleriyle olan ilişkilerine de atıf yaparak öz ifadelerle tek tek anlattı.

Mehmet Akif Çelik; ibadet kavramı kapsamında özeleştirilerin de yer aldığı, güncele uzanan ve oldukça samimi bir çalışma ortaya koydu.

Selim Armağan ise Kur’an’da anlatılan ‘insan’ı yüce kitabımızın mushaftaki ilk ve son ayetlerine de dikkat çekerek anlatmaya gayret etti.

Yazılardan yazarlar kadar artık okuyanların da sorumlu olduğunu hatırlatmak isteriz.

Muhammed Esed’in kişiye istikamet veren bir cümlesiyle editör yazımıza son verelim:

“Her Müslüman şunu söyleyebilmelidir: Kur’an benim için indirilmiştir.”