İLKADIM'DAN-Hem Öğretmen Hem Öğrenci Bir Anlayış
Kıymetli Okuyucu;
İlkadım dergimiz gerçekte 364. internette ise 11. sayısı ile karşınızda. İnternette yayınlanıyor oluşumuzun bize sağladığı avantaj ve yeniliklerden biri de kapak ve köşe yazılarımızın sesli olarak da istifadeye hazır halde olması.
Sesli makale uygulamaları son yılların en popüler tercihlerinden biri haline geldi. Medyayı, basını, buralara ait organları vesile edinerek düşünce ve fikirleri takip etmek, paylaşmak, yaymak daha kolay artık. Birkaç tıkla dilediğiniz yazarlara ulaşabiliyor, gerektiğinde gözlerinizi kapatıp birkaç sayfalık bir makaleyi kısacık bir istirahat süresinde dinleyerek bitirebiliyorsunuz. Öyle ki kimileri için bir bardak çaydan önce bir köşe yazısı başlayıp bitebiliyor.
Bütün bu ve benzer kolaylıklar insanın sorumluluğunu daha da artırıyor. Aklı bir karış havada olan birileri için “bilmek lanetlenmek” veya “cehalet mutluluk” iken ayakları yere basan ve adaleti mülkün ve toplumun tartışılmaz bir şekilde temeli olarak gören bizler içinse “bilmek” tam bir sorumluluk olarak karşımızda duruyor.
Bilgiye okuyarak da dinleyerek de ulaşabilirsiniz. Bilgiden kaçmanız mümkün değil. Aklınızı kaybetmediğiniz sürece yaratılış sebebiniz olan kulluk görevi size iki gününüz birbirine eşitse zararda olduğunuzu özetliyor.
İnsanlar için çıkarılmış bir ümmetin mensubu olarak dünyanın ve insanlığın gidişatından da öteye varan bir ufkun parçası olduğunuz bilinciyle hareket ederek kendinizi ve gücünüzün yettiği oranda elinizin uzanabildiği, sorumlusu olduğunuz herkesi ahrete hazırlamanız gerekiyor.
İşte buradan baktığınızda ve yaşadığınızda “bilmemek” gibi bir basitliğin gölgesine sığınamıyorsunuz. Çünkü o gölgelik bir serinlik vaat etmiyor. O gölgeliğin size verebileceği tek şey var, o da karanlık. Bizler göklerin ve yerin nuru olan Allah’a iman ediyoruz. Din gününün sahibi, yarattıklarını bir araya toplayacak ve ömrünü nerede tükettiğinin, neyi nereden kazanıp ne tarafa harcadığının hesabını soracak olan Rabbe iman ediyoruz.
İşte bu bizi yerimizde durdurmayan, durdurmayacak olan, durdurmaması gereken bu iman kuvveti ve şuurudur. İmanı, inanç olarak tercüme edenler kuvvetten düşme ve şuurdan uzaklaşma ihtimalini üzerlerinde taşımaktadır. Çünkü imanı inanç olarak aktarmak hedefi tutturamamak, özü ıskalamaktır.
İlkadım dergimiz her ay çıkardığı yeni sayısında işlediği, vurguladığı, altını çizdiği satırlarda sorumluluk bilincine atıfta bulunuyor. Bilmemenin mazeret olmadığını hatırlatmak için gayret gösteriyor. Aklı olmayanın ancak muaf olabileceği bir kulluk dünyasında ulaşabildiği herkesi aklını başına almaya davet ediyor.
İlkadım dergimiz, bildiklerinin öğretmeni, bilmediklerinin öğrencisi olduğu anlayışıyla hareket eden kadrosuyla sayılara takılmaksızın kaç kişiyi harekete geçirebilirse kendini o kadar mutlu hissediyor.
Gönüllü yazarlarımızın telifler üstü satırlarını bu bakış açısıyla okumanızı rica ediyor, dergimizin her sayısında emeği geçen isimli-isimsiz kahramanlarımızın gayretlerinin kendileri için ahiret azığı olmasını Allah’tan diliyoruz.