İLKADIM'DAN- Gazze Direnişi Ümmetin Dirilişi Olsun
Kıymetli Okuyucu;
İlkadım dergimiz 426. kez sizleri selamlamanın mutluluğunu yaşıyor. İlkadım için önemli bir gelişme olan bu yeni sayımız dünya tarihinde ciddi bir yere oturmasa da küçük şeylerle mutlu olmasını bilenler için kendince bir anlam ifade ediyor.
Hicri takvimde 1445 yılındayız. 2023 bitti, 2024 geldi. Yeni Zelanda’sından Kanada’sına dünyanın güneyinden kuzeyine her yerinde havai fişeklerin patlaması bizleri aldatmasın. İnsanların, yeni yıl coşkusuyla(!) havalara uçuyor olması da bizleri kandırmasın. Yeryüzünün her karışında hüzün var. Hainlerin adım attığı, elinin değdiği her yerde zulüm var.
Hiç mi güzel şeyler olmuyor peki? Elbette oluyor. Görmesini bilene her gün ümit çiçekleri açıyor. Hayatı iman ve cihat çizgisinde sürdüren müminler neler yapması gerektiğini dün olduğu gibi bugün de adı gibi biliyor. Bilmeyenlere de bir bilene sormak, istişare etmek ve samimi olmak düşüyor.
Tarih okuyan şaşırmaz. Haçlıları hatırlayın. İslam coğrafyasında kaç yıl kalabildiler? Tarih okuyanın özgüveni, cesareti artar, imanı kuvvetlenir. Moğolları hatırlayın. Müslümanların yaşadığı topraklarda başlarına neler geldi? Tutunabildiler mi? Yaralanan Müslümanlar yaralarını yine kendileri sardı.
Bu okumaların ve tefekkürün ardından edindiğiniz kanaat ve tecrübelerle büyük şeytan Amerika’yı, iş birlikçileri Avrupa ülkelerini, BM, AB gibi uluslararası siyasi kurumları ve Siyonist İsrail’i yorumlayın.
Dedelerimizin yaşı İsrail denen terör örgütünden daha çok. İsrail denen zulüm organizasyonunun daha ne kadar ayakta kalabileceğine inanıyorsunuz? Zulüm ebedi olamaz. Allah imhal eder ama ihmal etmez. Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur. Mazlumun duası Allah katına o kadar hızlı ulaşır ki bunu akıl almaz.
Kur’an kıssalarını okuyalım. İnkar edenlerin, nankörlük edenlerin, ihanet edenlerin, Allah’a iftira edenlerin, Allah’a verdiği sözde durmayanların, misakı bozanların, Allah’ın verdiği nimetlerin kıymetini bilemeyenlerin akıbeti ne olmuş, nelerle imtihan edilmişler, nasıl helak olmuşlar tek tek görelim.
Gözlerimizi açalım ve görelim de kendimize gelelim. Yerinizde duramayıp Gazze’ye mi gitmek istiyorsunuz? Ah şimdi Türkistan’da olmak vardı diye iç mi çekiyorsunuz? Sakin olun ve bir yere gitmeden önce kendinize gelmeniz gerektiğini hatırlayın.
Ehlinizi ve ehil olduğunuz işlerinizi ihmal etmeyin. Burada hiçbir sorumluluğunuz yokmuş gibi davranmayın. Allah, mücahit kullarını yalnız bırakmaz. Yerden de gökten de onları sürekli destekler, nimetlendirir. Bunu en iyi o mücahitler biliyor, emin olun.
İlkadım ailesi olarak Ocak 2024 sayımızı büyüklerimize ayırdık, yaşlı veya ihtiyar denip geçilmemesi gereken, dualarına ve görüşlerine her zaman muhtaç olduğumuz ulularımızı anmaya, anlamaya ve anlatmaya çalıştık. “Yaşlılık ömrün sonbaharı” dedik.
Büyüklüğün sosyal, psikolojik, dini yönlerine odaklanmaya çalıştık. Yaşlanırken “eyvah” diyerek panik yapılmaması gerektiğini hatırlatmak istedik. Bir yandan modern dünyada yaşlı olmaya dikkat çekerken diğer yandan ihtiyarlamanın nimetlerini andık. Yaş ilerledikçe bunun ikinci bir ergenlik dönemine dönüşmemesi gerektiği hususunda tavsiyelerde bulunmaya gayret ettik.
Bütün kameralar bardağın boş tarafını gösterirken dolu tarafını da görerek şükürsüzlük tehlikesinden uzak olduğumuz, ihlaslı ve itidalli bir duruş temenni ediyoruz Rabbimizden.
Yeni sayımızda görüşebilmek ümidiyle Allah’a emanet olun.