İLKADIM'DAN- Bahanesiz Bananesiz Günlere Özlem

Kıymetli Okuyucu;

İlkadım dergimiz Mart ayıyla birlikte 428. sayısına ulaşmanın saadetini yaşıyor.

Havalar değişken olsa da takvim itibariyle yeni yılın kış mevsimi sona erdi, mart yani bahar geldi. Mart bir yönüyle bahar demekse bahar da her yönüyle çok şey demek.

Mart’ı bir çiçeğe benzetirsek eğer yolumuz, merhum büyüğümüzün “Bir çiçekle bahar gelmez ama baharı müjdeleyen bir çiçektir.” cümlesi gibi müstakim ifadelere çıkar.

Müstakim demişken, İlkadım dergimiz vesileler dünyasında kendimize vasıta edindiğimiz araçlardan bir araç hükmündedir. Camiamızın kürsülerindendir. Okuyanından, takip edeninden, seveninden, destekleyeninden önce yazarları, yayın kurulu ve mutfak ekibi gibi emektarları için istikamete sebep olmasına dair taşıdığımız ümit ziyadesiyle fazladır.

Bir vasıta önce, kendisi için zahmete katlanmayı rahmet vesilesi bilenleri dosdoğru yola götüren kılavuzlardan olabilmelidir. Her yeni sayımız iddiamızın eylemlerindendir. Her sayımız niyetimizin somutlaşması, ideallerimize İlkadım’ı bilen herkesin şahit tutulmasıdır.

Buradan bakınca çok sevdiğimiz ve sıklıkla hatırlatmaktan memnun olduğumuz bir gerçeklik karşımıza çıkar: “Yayınlanan yazılardan, yazarlar kadar okuyanlar da sorumludur.”

Yazarlarımızın hukuken ve manen sorumlu olduğu yazılarımıza karşı okuyucularımız da manevi sorumluluklar taşıdığının hissiyatı ve bilincinde olmalıdır. Bu durum sadece İlkadım için değil, Allah rızasını gözeterek yoluna devam eden bütün yayınlar ve vasıtalar için geçerlidir.

Her sayımızda vazifelerimizi hatırlamayı ve hatırlatmayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede Mart 2024 sayımızın kapak konusu Zaruret-i Hamse de denilen Zaruriyyât-i Diniye’ye ayrıldı. Alimlerimiz konuya “amentü” ve “usûlüd-din” gibi başlıklar da yakıştırmışlar.

Aklın, malın, dinin, canın, neslin korunması konuları bu üst başlığın maddelerindendir. Dosyamıza gelirsek;

Mehmet Şentürk, aklın korunması hakkında yazdı. “Akıl, insanoğluna verilmiş manevi bir kuvvettir.” dedi.

Mikail Usta, neslin ve nesil deyince akla gelenlerin muhafazasında karşılaşılan durumları, tehlikeleri, dikkat edilmesi gerekenleri ve çözümleri kaleme aldı.

Şevket Şayakdokuyan, “Canınız Sağ Olsun” diyerek nefsin yani canın korunması hususunu izah etmeye çalıştı.

Mustafa Kaleli, malın korunmasında karşımıza çıkan geçmiş ve güncel meselelere değindi. Çeşitli güncel yatırım araçları karşısında tavrımızın nasıl olması gerektiğini özetledi.

Yusuf Tağan, “Din İhtiyaçtır” başlıklı yazısında dinin korunması başlığının anlaşılmasına gayret etti. “Din, kolaylıktır.” hakikatinin altını çizdi.

Nureddin Soyak imzalı başyazımızın konusu Ramazan ayının önemi.

Merhum Zeki Soyak hocamızın eserlerinden alıntıladığımız yazıların yayınlandığı Mefkure köşesinde bu ay “Önderimiz Rasûlümüz” başlığıyla Peygamber Efendimiz aleyhisselam var.

Köşe yazılarımızda yazarlarımız Müslümanın değişmeyen gündemlerinden olan Ramazan ayına yer verdiler.

Ümmetin, yitik değerlerinden olan izzet gibi yüce hasletleri aradığı cihad günlerinde affa vesile, Kur’an ayı Ramazan geldi, hoş geldi.

Bahanesiz, bananesiz nice Ramazanlara erişmeyi diliyoruz Rabbimizden.

Cenk, cihat, şehadet gündemlerimizi birbirimize ikram ettiğimiz nice ahlaklı bayramlara kavuştur bizi Allah’ım.

Yeni sayımızda görüşebilmek ümidiyle.