Nisan 2014 M. Selçuk ÖZDOĞAN A- A+
A- A+

İki Cihan Güneşi Peygamberimiz & Cüneyd SUAVİ

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız. Nisan sayımızda da sizlerle yine güzel bir kitabı, Cüneyd SUAVİ’nin yazdığı İki Cihan Güneşi PEYGAMBERİMİZ isimli kitabı inceleyeceğiz.
Nisan ayı denilince hatırımıza Kutlu Doğum haftası gelir. Dolayısıyla Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ve O’nun eşsiz hayatı gelir. Bizler de Nisan ayında Efendimizden bahsetmesek olmazdı.
Cüneyd SUAVİ’nin kitabı da Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemi tanımaya katkı sağlama noktasında yazılmış bir kitap. M.Asım KÖKSAL hocamızın İslam Tarihi’nin özeti diyebileceğimiz şekilde hazırlanmış. Zafer yayınlarından çıkmış 645 sayfa ve dört bölümden oluşuyor.
İlk bölümde Peygamberimizden önceki dönem genel hatlarıyla bizlere sunuluyor. Burada Abdülmuttalip ile birlikte zemzemi tekrar çıkartıyor, Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkmak için gelişini ve ordusunun Ebabil kuşlarıyla nasıl helak olduğunu ibretle seyrediyoruz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin babasını kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz.
İkinci bölümde  Efendimiz’in dünyaya gelişiyle yüzümüz tekrar gülüyor. Süt anneye verilirken Âmine annemizle o ufacık ve dünyanın en değerli bebeğinden ayrılışın mahzunluğu üzerimize çöküyor. Ama Halime annemizle birlikte sanki o merkebin üzerinde biz de gidiyor ve onlarla o sevinci yaşıyoruz. Medine’ye ziyaret dönüşü Âmine annemizi kaybetmenin ve hem yetim hem öksüz kalmanın acısını Efendimizle yaşıyor gözyaşlarımıza hâkim olamıyoruz. Efendimizin Şam’a seyahatine şahitlik ediyor, rahip Bahira’nın tavsiyelerini dinliyoruz.
Üçüncü bölümde Canımız, Cananımız, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin gençlik dönemine şahit oluyoruz. Burada dikkatimizi çeken husus şu oluyor. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sürekli Allah Teâlâ tarafından korunuyor. Bir düğüne gitmek istediğinde dahi bundan engelleniyor ve uykuya dalıyor. Ama günümüzde Efendimizi nerelere getiriyorlar? Bu bölümde ayrıca Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ile Hz. Hatice annemizin mübarek izdivaçlarına şahit oluyoruz.
Dördüncü bölümde ise Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin peygamberlik dönemi ve sonrasını okuyoruz. Hira Mağarası’nda başlayan nübüvvet yolculuğunda Efendimizin din-i mübin-i İslam’ı insanlara duyurmak için yaptığı mücadeleleri ve çektiği eziyetleri tekrar okuyunca yüreklerimiz dağlanıyor. Ama her defasında Müslüman olanların çoğaldığını görünce de üzüntülerimiz sevince tebdil oluyor. Kâbe’de Efendimiz namaz kılarken sırtına deve işkembesin konulmasını okuyunca sinirleniyor ama Hz. Ömer efendimizin de Müslüman olduğunu okuyunca elhamdülillah diyoruz. Bundan sonraki sayfalarda Mekke ve Medine de yaşananları okumak bizlere kalıyor.
Peygamber efendimizin hayatını her okuduğumuzda farklı hisseler çıkaracağımız kesin. Onun için ben okudum tekrar okumama gerek yok demeyelim. Efendimizin hayatını tekrar tekrar okuyalım. İnanıyorum ki her okumamızda daha önce dikkatimizi çekmeyen yönler dikkatimizi çekecek. Allahümme salli ala seyyidina ve nebiyyina Muhammed.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr