Her Samimi İş Bir Cihattır
Kıymetli Okuyucu;
İlkadım dergisi olarak her yılın birkaç sayısını güzel ahlak konularına ayırıyoruz. Yılda farklı aralıklarla birkaç kez yaptığımız bu tercihi son aylarda peşi sıra yapmaya özen gösteriyoruz. Bu sebeple son sayılarımız hep güzel ahlaka dair seçme konular ve başlıklardan meydana geliyor. Elinizde tuttuğunuz sayı da bunun örneklerinden biri olarak hazırlandı.
Maide suresi 2. ayette emir buyrulan “İyilik ve takvada yardımlaşmak, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmamak” konusunu eğitimci yazar İsa Soylu kaleme aldı. Maide ‘sofra’ demek. Bir sureye niye bu ismin verildiği, sofranın nereden geldiği, o sofradan kimlerin yediği, sofranın kime ait olduğu gibi soruları ilgililerin araştırmasına bırakıyoruz. Burada işaret etmek istediğimiz nokta İsa Soylu’nun tabiri caizse bir sofra gibi hazırladığı yazısındaki birçok bahisten sadece bir kısmı olan şu oldukça dikkat çekici satırlar:
“Günümüzde iyilik kavramı, iki büyük tehlikeyle karşı karşıya kalmıştır. Bu tehlikelerden birincisi, iyiliğin kişinin kendi faydası ve menfaatine olan şeyler olarak algılanmaya başlamasıdır. İkinci tehlike ise sadece Allah rızası için yapılması gereken hayrın ve hayırseverliğin yerini zaman zaman bilinçli ya da bilinçsizce reklam ve gösterişin almasıdır.”
Eğitimci yazarlarımızdan Abdulkadir Yılmaz “Din nasihattir.” hadisi şerifini nasihat ve tebliğ konularını ön plana çıkararak işlemeye gayret etti. “Her Samimi İş Bir Cihattır” gibi ciddi bir mesajı çalışmasına başlık olarak seçti. Kendisinin bu yazısında dikkatlerinizi çekmek istediğimiz vurgularından biri şu şekilde:
“Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ‘Din nasihattir.’ Biz kendisine; ‘Kim için ya Rasulullah?’ diye sorduk. ‘Allah için, Resulü için, kitabı için, Müslümanların yöneticileri için ve bütün Müslümanlar için.’ buyurdu.”
Nasihat’in Allah için olanının nasıl mümkün olduğu, yine aynı şekilde nasihatin Resulü, kitabı ve Müslümanların yöneticileri ile ilgili olan kısmının nasıl anlaşılması gerektiğinin izahları yazıda tek tek işaret ediliyor. Bu nasihat hadisi günümüz Müslümanları olarak bizlerin en büyük boşluklarından bazılarını ciddi manada doldurma özelliklerini kendinde taşıdığı için detayına varana kadar anlaşılmayı gerektiriyor. Bu anlama gayreti içerisinde hadisi şerifi şerh edilmiş haliyle birlikte ne kadar çok insanla ne kadar çok mecliste paylaşsak ve ders olarak okusak/okutsak o kadar isabet etmiş olacağız kanaatindeyiz.
Eğitimci yazar kadromuzda yer alan isimlerden biri olan Mehmet Derin “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.” hadisi şerifini “niyet, niyetin önemi ve tashihi” gibi alt başlıkları dikkate alarak siz kıymetli okuyucularımızın istifadesine sundu. Niyeti matematiğe ait bir sembolle ifade etmeye ve niyetimiz karşılığında kazanabileceğimiz sınırsız sevabı yine başka bir matematik sembolü olan rakamla somutlaştırarak niyet konusunda vurguyu en anlaşılır ve üst noktada tutmaya çalıştı. Şöyle ki:
“Niyetimiz bizim matematikte kullandığımız eşittir (=) işaretidir. Hayatımızda bütün yaptığımız işler birer sıfırdan ibarettir. Bu sıfırlar milyarları belki trilyonları bulur ama değeri nedir? Koca bir ‘hiç’. Ama yaptığı işleri Allah rızasını kazanmak için yapan kimsenin durumu da o sıfırların önüne konan başka rakamlardır.”
Akademik çalışmaları arasında İlkadım dergimize de gerekli vakti ayırıp yazı teklifimizi kabul eden Mustafa Sefa Çakır ise “İnsan İnsanın Yurdudur” başlığını kullandığı yazısında şu konulara değindi: “Ayıpları örtmek, Müslümanlar olarak birbirimizin ihtiyaçlarını gidermek, insanların arasını bulmak.” Yazısının içinde kullandığı alt başlıklar ise şunlar: “Derdinden Ne Haber, Bir Kardeşlik Vardı, Lâ Tecessesû, Son Çağrı” Mustafa Sefa Çakır’ın Son Çağrı başlığı altında yaptığı davetle yazımıza mutlu bir son verebiliriz:
“Gelin hep birlikte insan olduğumuzu yeniden hatırlayalım ve hatırlatalım.
İnsanları kendimize değil kendilerine gelmeye, özlerine dönmeye çağıralım.
Batı’nın “İnsan insanın kurdudur.” felsefesini yerle bir edip “İnsan insanın yurdudur.” ilkesini ikame edelim.
Allah Teâlâ’nın son çağrısı Kur’an’ı yeniden yüreklere nakşetmek için canla başla mücadele edelim. Çünkü eğer bugün, bu insan (fıtrat) ve İslam çağrımızı yinelemezsek, yenilemezsek yarın çok geç olacak. Çocuklarımıza savaşlar içinde bir dünya bırakacağız, tabi onu bile bırakabilirsek...”
Selam ve dua ile…