Eylül 2018 Mahmut AVEDER A- A+ Sesli Dinle    |  
Sesli Dinle    A- A+

HADİS İKLİMİ-Dikkat Şeytan Çıkabilir

Ebu Said el-Hudri radiyallahu anh’ın işittiğine göre, Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmuştur:

 

“İblis, Rabbine ‘Senin izzetin ve celalin üzerine yemin ederim ki ruhları (bedenlerinde) olduğu sürece Ademoğullarını saptırmaya devam edeceğim.’ demiş, Allah da ‘İzzetim ve celalim hakkı için, onlar af diledikleri sürece ben de onları bağışlayacağım.’ karşılığını vermiştir.” (İbn Hanbel)

 

Şeytanı tanımayan yoktur. Çünkü o, insanın cennette başlayıp yeryüzüne gönderilmesiyle devam eden ve kıyamete kadar sürecek olan yolculuğunun önemli bir figürüdür.

 

Enes radiyallahu anh’dan nakledildiğine göre Allah Resulü aleyhisselam şöyle buyurmuştur:

“Şeytan, kanın dolaştığı gibi insanın içinde dolaşır.” (Müslim, Buhari)

 

Bu benzetmeye göre, nasıl kan kılcal damarlarla tüm vücutta sessiz sedasız ama sürekli hareket halinde ise, şeytan da aynı şekilde sinsice hareket eder ve her fırsatta insanın karşısına çıkar. Kan nasıl insanın ayrılmaz bir parçası ise, şeytanla insan arasında da aynı şekilde ayrılmaz bir münasebet vardır.

 

Şeytan, özellikle ibadet esnasında verdiği vesveselerle mü’minlerin Allah’a karşı görevlerini hakkıyla yerine getirmelerine mani olmaya çalışır. Diğer taraftan da çirkin işleri süsleyip hoş göstererek kişiyi harama yönlendirir, hatta inkâr bataklığına sürükler. Şeytanın, insanı kandırırken batıla hak kılıfı giydirmesi, haramları helal, helalleri ise haram göstermesi de şeytanın yoldan çıkarma yöntemlerindendir.

 

Şeytan insandaki zaafların farkındadır. Bu yüzden onu aldatırken bu zaaflardan yararlanır. Bazen insanı fakirlikle korkutur ve ona cimri olmasını telkin eder. Bazen Hz. Adem ile Hz. Havva’ya yaptığı gibi aldatıcı vaatlerde bulunmak ve nihayet çoğu zaman da Allah’ın affına güvendirmek suretiyle insanı ifsad eder ve yanlış yollara yönlendirir.

 

Bununla birlikte şeytanın insan üzerindeki nüfuzu çok fazla abartılmamalıdır. Yaratıcı’nın, kendisini anan, zikreden kullarına merhamet edeceği ve onları koruyacağı unutulmamalıdır.

 

Her türlü sinsi tuzağına rağmen şeytanın hilesi çok zayıftır. “Gerçekte, şeytanın, iman etmiş ve Rablerine güven bağlamış olanların üzerinde bir nüfuzu/etkisi yoktur.” (Nahl, 99) buyuran Allah Teâlâ, şeytanın zorlayıcı bir gücünün olmadığını bizlere hatırlatmaktadır. Duyduğu bir ezan sesiyle kaçan şeytan karşısında mü’min, büsbütün zayıf değildir. Aksine şeytanı tamamen üzecek kadar güçlü olabilir.

 

Öyle zamanlar olur ki, şeytan mü’minle uğraşmaktan bıkar, onunla baş edemez ve çaresiz kalır. Nitekim Ebu Hureyre’den nakledilen bir rivayette, Rasulullah’ın aleyhisselam “Mü’min, tıpkı sizden birinin yolculukta devesini yorduğu gibi, şeytanlarını yorar (zayıf düşürür).” dediği bildirilmektedir. (İbn Hanbel)

 

Şeytanı güçlü ve etkili kılan aslında insanın zaaflarıdır, hırslarıdır, bitmek bilmeyen arzularıdır. Bu yüzden tarih boyunca bütün şeytani fikirler ve uygulamalar insan üzerinden gerçekleşmiştir.

 

İnsan vasıtasıyla şeytanın egemenliğini artırdığı, hâkim kıldığı zamanlar olmuştur. Yakmalar, yıkmalar, yağmalamalar, istismarlar, zulüm ve vahşetler hep insan eliyle gerçekleşen şeytani eylemlerdir. Şeytan sadece mü’minin ibadetiyle uğraşan bir düşman değil, tüm insanlığın felaketi için çabalayan bir bozguncudur.

 

Zamanla şeytanın tuzakları, istismar edeceği konular da artmıştır. Kadın ve çocuk istismarı, uyuşturucu ve alkol gibi tüm insanlık için tehlike arz eden hastalıkların temelinde de şeytanın bir anlık aldatmacası ve ayartması yatmaktadır.

 

İnsan, ancak imana, irfana, özüne dönmek suretiyle şeytanın sanal nüfuzundan kurtulabilir. Elbette Yüce Yaratıcı’nın yardımı ve inayeti olmadan bu kurtuluşun gerçekleşmesi mümkün değildir. O halde, İhlâs, Felak ve Nas suresini daimi bir dua olarak dilimizden eksik etmeyelim.

 

Çünkü saldırgan bir köpeği kovmakla uğraşmak kar etmez. Köpekten kurtulmanın en güzel yolu sahibini çağırmaktır. Sahibi ona sözünü dinletir ve seni korur. Şeytanla savaşmanın yolu da budur; yani hemen Allah’a yönelmektir.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr