Nisan 2015 İbrahim ÇİFTÇİ A- A+
A- A+

Başyazı (İlkadım 1. Sayı Nisan 1992)

“Basın kamuoyu oluşturmada ve kitleleri yönlendirip harekete geçirmede etkin bir araçtır. Tv’nin etkileyici ve  sürükleyici yayınlarına rağmen bu özelliğini kaybetmiş değildir. Bugün birçok ülkede basının gündemde tuttuğu olaylar hükümetlerin yıkılmasına, yönetimin değişmesine ve birçok sosyal çalkantılara  sebep olmaktadır. Hülasa olarak basın zamanımızın güç odaklarından biri haline gelmiştir.

Bu etkin gücü hakka ve doğruya vasıta yaparsanız, hayırlı bir hizmet yapmış, milletin gerçekleri açık seçik öğrenmesini sağlamış, memleketin  leh ve aleyhine olanları açığa çıkarmış ve hakkın yükselmesine yardım etmiş olursunuz. Fakat basını menfi yolda kullanır gerçekleri saptırır, doğruları yazmaz şerrin ve şer güçlerin propagandasını yaparak onlara destek olursanız milletin aldanıp aldatılmasına, dost ile düşmanın, zalim ile mazlumun  tefrik edilmemesine sebep olursunuz. Körfez Savaşını, Cezayir olaylarını, Filistin’deki Yahudi zulmünü, Afganistan cihadını hatırlayınız. Kıbrıs meselesi ve Karabağ’da halen devam eden Ermeni vahşetini düşününüz. Birkaç gazete ve mecmuanın dışında  gerek iç gerek dış basında nasıl çifte standart, nasıl tek yönlü ve saptırıcı yayınlar yapıldığını bütün dehşetiyle göreceksiniz.
Hâlbuki basın hakka destek, batıla köstek olmalı kim olursa olsun zalimin karşısında mazlumun yanında bulunmalı, kuvvete değil hakka taraf olmalıdır.

İşte bu anlayıştan hareket ederek hakkın yanında ve batılın her çeşidinin karşısında doğru haber doğru yorum anlayışı içerisinde bir gazete çıkarmaya kara verdik. Böylece  İLKADIM’la basın hayatına ilk adımı atmış bulunuyoruz.

Gazetemiz İLKADIM bütün hemşehrilerimizin ve aziz  milletimizin teklif  ve tenkitlerine her zaman açık olacaktır. Daha iyi ve daha güzele ulaşmak için teklif  ve tenkitleriniz değerlendirilecek ve bölgemizde aranan ve okunan bir gazete olmak için bütün imkânlar seferber edilecektir. Çevrenizde meydana gelen olayları veya yazılmasında fayda gördüğünüz meseleleri gazete merkezine ulaştırarak bizlere yardımcı olabilirsiniz.

Her on beş günde bir İLKADIM’la buluşacak ve öyle ümit ediyoruz ki kucaklaşacak ve çok iyi bir dostluk kuracaksınız.
Selam ve dua ile. “

Yukarıdaki  alıntı basın hayatına merhaba diyen İlkadım’ın ilk sayısının başyazısıdır.

“Mefkure” köşesinde İlk Adım’a İlk Yazı ile ZEKİ SOYAK HOCA, “Maddeden Manaya” köşesinde  İlkadım ile İLHAMİ NALÇACIOĞLU, “Görüntü” köşesinde Hasta ve Gol ile AHMET KILIÇ, “Fıkıh” köşesinde Fıkıh ile CEMİL USTA, “Çığır” köşesinde  Musıbet Sabır ve Kıyamet ile AHMET AĞMANVERMEZ, ”Kültür Sanat  ve Gençlik” sayfasında Kültür ile İBRAHİM ÇİFTÇİ, “Sezgi“ köşesinde Girizgah ile AHMET BELADA, “Tarihte On beş Gün” ile ATIF BİLGİLİ, “Hukuk” köşesinde  Hukuk ve Adalet ile ÖMER  ÇÖLYEN, “Bulmaca ile ZEYD KAHRAMAN, “Karabağ Dosyası" ile MUAMMER HACIÖMEROĞLU (Turan), 15 Nisan 1992 de ilk sayısını çıkartan İlkadım’da ilk süreli yazılarını yazmışlardır. İşte bu İlkadım 27 yaşına basmıştır.

Dile kolay, Türkiye’nin nüfus, yüzölçümü bakımından en küçük, kültürel faaliyetler yönünden en  fakir illerinden biri olan Nevşehir’den tüm Türkiye ve dünyaya 26 yıldır tüm baskı ve tehditlere rağmen hiç aralık vermeden ilim, kültür, irfan ve hareket dağıtan bir  İslamî  tavır dergisi.

Sıraladığım yazarların  dışında birçok yazarın da müstear isimlerle yoluna devam ettiğini görüyoruz. Vural Özçelik, Ahmet Kırkbaş, Dr. Mustafa Dilek, B. Kılıç, M. Konukaldı, M,Z. Kahraman... ve ismini yazamadığımız ilk sayıların adsız kahramanları... Kültür Sanat  ve Gençlik sayfasının şairleri...

1992 yılının manşetlerine ve haber yorum başlıklarına baktığımız zaman ilginç tespitler yapabiliyoruz:

1-Ülkemizin ve İslam dünyasının meseleleri değişmemiştir. Afganistan, Filistin, Karabağ, Körfez ülkeleri, Kıbrıs...

2-Batı ile İslam Dünyası ilişkileri, Batı’nın Müslümanlara Hrıstiyanca, İsrail yanlısı bakışı aynıdır, hiç değişmemiştir. ”Siz onlara sizin gibi olduk deseniz de din değiştirmedikçe bakış değişmez.” Batı’nın birçok değerini benimseyen İslam Dünyası Batı gözünde aynı.

3- Müslümanların acısı, çilesi kendi yöneticilerinin basiretsizliği ve halkına yabancı olması sebebiyle artarak devam etmiş.

4-İlkadım’ın bakış açısının değişmemiş olması. Olaylara, durumlara o zaman hangi hassasiyetle bakıyorsa şimdi de aynı hassasiyetle bakması. Bu İslami duyarlılık ve bakış açısının Başyazıda belirtilen amaç çerçevesinde korunduğu görülüyor.

5- İlkadım gençleri Genç Adam’ı, İlkadım  hanımları, kızları Baciyan’ı, Kır Çiçeği Aile Derneğini, İlkadım okurları  ART FM’i (Enderun FM ), 20. yılını yaşayan Enderun Eğitim Vakfını, Zeki Soyak Yüksek Öğrenim Yurdunu Nevşehir’de;  Ankara, Kayseri, Konya,  Kırşehir’de de birçok hizmet birimini oluşturmuştur. Bu kervan, çağın hız anlayışına göre daha hızlı yola devam ediyor.
İlkadım’ın ilk adımıyla başlayan yürüyüş ivme kazanarak devam ediyor  ve inşaallah devam edecektir.



Sevdanın Hüznü...

Yüreğime basıp geçti
Beni kavuran bir hasret
Ne iyi ki beni seçti
Artık O’na olmaz haset
...
Salıvereyim sevgimi
Sevda pınarından içsin
Ve bırakmasın peşimi
Acısını gönlüm çeksin.

Benlik dolusu umut var
Yalnızlığa göz kapansın
Gözüm dirilene kadar
Gözyaşlarıyla sulansın.
...  (KİM?)



Yürek Penceresinden
...
Bir damla gözyaşı yahut kan
Kafesteki kuş misali tenden ayrılan
Sonra yükselen sonsuzluğa
Ve sonunda aradığını bulan
...  (KİM?)



Ağlamak istiyorum
...
Ve yine ağlamak istiyorum
Geleceğime
Bağlanmış kollarıma
Görmediğim gözlerime
Ve yazdığım gibi
Okuyamadığım
Bu şiire
Ağlamak istiyorum.
(KİM?)
...



Kamil olabilsem şu fani âlemde ben
Ağlasam, çarpsa Rabbime he an sinem
Mutluluğu onda bulsam, onu zikretse çenem
İlahi boş çevirme Kâmil’i o sana muhtaç.
Laf değil içimdeki boşluk bir Kâmil’e muhtaç.
(KİM?)

NOT: İlkadım Gazetesi Haziran 1992 yılı  4. sayıdaki  dört şiirden bazı bölümleri seçtim. Bakalım şiir sahipleri  şiirlerini hatırlayıp bizi arayacaklar mı?

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr